- Akıllı ödemeler, ulaşım deneyimimizi değiştirecek
- İnsan Faktörü Her zaman İlk Sırada!
- SabancıDx'in dijital satın alma platformu Pratis yurt dışına ihraç edildi
- Kobilere ve Çalışanlarına Özel Psikolog ve Diyetisyen Hizmeti
- Türkiye‘de suistimalin firmalara faturası 40 milyar dolar
- İnternetten kartlı ödemeler 1 milyar TL'ye ulaşarak rekor kırdı
- Dünyanın En Yetenekli Ülkeleri Hangileri
Bayim Olur musun? Fuarı Gözlemleri

15-18 Ekim Tarihleri arasında CNR'da düzenlenen "Bayim Olur musun?" fuarını 17 Ekim Cumartesi günü dolaşma fırsatı buldum. İlk defa gezdiğim bu fuara ilişkin gözlemlerimi paylaşmak istedim.
Ülkemizde hemen hemen her sektörün organize olma süreci devam etmektedir. 30 yıl önce bakkalların yerini süpermarketlerin alması ile başlayan organize perakendecilik sistemi hızla yayılıyor. Kent nüfusundaki hızlı artış, yaşam standartlarındaki yükseliş, tüketici beklentilerinin değişimi, modern işletmecilik tekniklerinin yayılması ve bu alanda ciddi bir birikimin oluşması, yüksek girişimcilik arzusu ve doğal olarak artan rekabetin, organize sistemlerin her sektöre girmesine sebep olduğunu söyleyebiliriz.
"Bayim Olur musun?" fuarı işte tüm bu çabaların kendini gösterdiği bir fuar niteliğindedir. Organize girişimciler ile bireysel girişimcilerin bir araya geldiği ve yeni iş fırsatlarının araştırıldığı bu ortama ilgisiz kalınamazdı. Sonuçta bir kaç saatimi fuar alanında geçirdim.
- Öncelikle fuara gösterilen ilgi beklediğim düzeyin üstünde idi. Pazarlama danışmanı arkadaşım Murat Şaylan önceki yıllarda ilginin daha yüksek olduğunu belirtti. M.Şaylan'ın bu yıl biraz zayıf bulduğunu belirtmeliyim.
- Katılımcı firma sayısının yeterli olduğunu söyleyebilirim. Sonuçta böylesi spesifik bir alanda yüzlerce firmanın olmasını bekleyemeyiz.
- Katılımcı firmalar fuara çok ciddi bir şekilde hazırlanmışlardı. Stand tasarımları, sunumlar ve dokümantasyon ile tatmin edici bulduğumu söyleyebilirim. Firmaların yatırım yapmaktan kaçmadığı ve prestijlerine önem verdikleri gözleniyordu.
- Bu fuara damgasını vuran gıda franchising firmaları idi. Daha sonra ise gayrimenkul firmaları göze çarpıyordu. Bunların dışında sürücü kursu (Özdamla), eğlence sektörü (Kidinia) gibi müstakil örnekler de vardı.
- Gıdacılar arasında ise dönerciler, tavukçular, pideciler, kahveciler, tatlıcılar, börekçiler, pizzacılar, hamburgeciler öne çıkıyordu. Gıda kategorisinde yer alıp münhasır diyebileceğimiz örnekler de vardı (Nohutçu Baba, Polen Tantuni gibi).
- Bebek giyimi ve malzemeleri, parfümericiler de fuarda yerlerini almıştı.
- Şimdiye kadar bayi yapılanması konusunda danışmanlık yaptığım firmalara bu fuara katılmalarını tavsiye etmedim. Bu fuarın spesifik bir alanda ve uzmanlık gerektiren konularda bayilik arayan firmalar için uygun olmadığı kanaatim netleşti. Bu fuar gerçek anlamda franchising sistemi ile çalışan gıda vb. sektörlere uygun bir fuar.
- Gıda franchising sektörünün marka yönetimine uzak olduğunu gözledim. Birbirinin benzeri isimler, menüler, konseptlerden geçilmiyordu. Her dönercide mutlaka “döner”, her kahvecide “kahve” kelimesi marka isimlerinde yer almıştı. Ya da çok sıradan isimler (Nohutçu Baba, Midyeli vb.) vardı. Orijinal bulduğum iki isim oldu. Bir dondurmacı markası olan Sago ve bir kahveci olan Doqo. Marka ismi bulma başlı başına bir uzmanlık konusudur. İyi bir isim, orijinal olacak, marka tescili ve domaini alınmamış olacak, başka dillerde de geçerli olacak vb. Bugün marka tescili alınmış isim sayısının Türkçe sözlükteki kelime sayısından fazla olduğu söyleniyor. Bu şartlarda uzman desteği şarttır. Ülkemizde bu alanda uzmanlaşmış firmalar da mevcuttur.
- Konseptlerde bir farklılaşma çabası görünmüyordu. Hemen her firma aynı ürünü farklı bir isim ve mağaza atmosferi içinde sunmaya çalışıyordu. Farklılaşma noktaları belirgin değildi. Daha iyi döner, daha iyi tavuk, daha iyi börek satmaya çalışıldığı görülüyordu. Sadece Carl’s Jr.’un konseptindeki yarı-self servis ve limitsiz içecek konseptini başarılı bulduğumu söyleyebilirim.
- Bana göre bir gıda franchising firmasının markalaşması için etnik-global, modern-geleneksel ve focus/uzman-çeşitlilik arasında kendi konumunu belirlemesi ve fedakarlıklarda bulunması gerekir. (Tabii her ürüne özgün çalışmalar yapmak şartı ile)
- Birbirinin benzeri bu kadar konsept arasında bir makarnacıya ve mantıcıya rastlayamadığımı belirtmeliyim. Özellikle İtalya’da çok yaygın olan fresh pasta (taze makarna) konsepti boş bir alan olarak durmaktadır.
- Gıda perakendeciliği çok ciddi bir birikim gerektiren bir uzmanlık alanıdır. Hassas ve zor bir iştir. Bu alanda girişimciliğe soyunmuş bu firmaların hepsi takdiri hakkediyor. Bazılarının alanlarında çok başarılı olacağına kuşkumuz yok.
- Ancak bu kısa ziyaretimizden çıkardığımız sonuç bu sektörün de “marka yetmezliği” hastalığından muzdarip olduğudur. Çözümü de mevcuttur. Gıda franchising firmalarının kendi “core business” alanından daha fazla, markalaşmaya kafa yormaları gerektiğini düşünüyorum.

Etiketler: bayi franchising

Faruk Şener
Faruk Şener, İ.T.Ü. İşletme Mühendisliği bölümünde lisans eğitimini tamamlamıştır.
25 yıldır satış ve pazarlama alanında çalışan Faruk Şener Aygaz, BP Gaz, Turkuaz Petrol ve Belgin Madeni Yağlar'da farklı pozisyonlarda görev almıştır.
Son olarak danışman olarak başladığı “Hekagro Fertilizers” firmasının “”Pazarlama ve Satış Direktörlüğü” görevini (2017-2019) üstlenmiştir.
2012 yılından beri aktif olarak pazarlama danışmanlığı yapmaktadır. KOBİ’lere büyüme odaklı pazarlama danışmanlığı hizmeti sunmaktadır. Hizmetlerinde firmaların rekabetçi stratejilerinin ve sürdürülebilir büyüme potansiyelinin geliştirilmesine odaklanmaktadır.
Aralarında büyük ölçekli kuruluşların da bulunduğu yirmi firmaya danışmanlık hizmeti vermiştir.
Danışmanlık hizmeti verdiği DİA Yazılım, AO Smith firmalarının bayilik sistemlerini sıfırdan kurarak bayi sayısı ve satışlarının artmasında rol oynamıştır. Filli Boya’nın bayilik sisteminin dönüşümü için proje hazırlamıştır. Son olarak Hekagro Fertilizers firmasında büyüme stratejisini geliştirmiş ve belli bir süre yönetimini üstlenmiştir. Yaptığı çalışmalar ile bayi sayısının artışına, bayi başına ortalama satışın ve toplam satışın büyümesine katkıda bulunmuştur. Yeni bir bayilik programı ile yüksek satış hacmine sahip bayilerin oluşmasını sağlamıştır.
Markam’ın proje bazlı danışmanları arasında olan Faruk Şener, Markam bünyesinde ,May Tohum ve yerli bir gıda perakende markası (DOYADO) için Güven Borça ile çalışmıştır.
Marka Danışmanları Derneği (Marka Konseyi) üyesidir.
Bayi Yönetimi konusunda yayımlanmış bir kitabı (Güçlü Bayiler İnşaa Etmek) vardır. https://www.idefix.com/Kitap/Guclu-Bayiler-Insa-Etmek/Egitim-Basvuru/Is-Ekonomi-Hukuk/Yonetim-Is-Gelistirme-Kalite/urunno
“Markanı Ateşle” (Mediacat Yayınları) ve “İtirazım Var” (Hümanist Yayınları) isimli kitaplara birer bölüm yazarak katkıda bulunmuştur.
faruk@faruksener.com
www.faruksener.com
Bu Kategorideki Diğer Yazılar
DIŞ TİCARET
İhracat türleri
Dış satım, yani ihracat farklı türlerde gerçekleştirilebilmektedir. Özellik arz etmeyen, kayda bağlı, kredili, konsinye, serbest bölgelere vs. pek çok ihracat türü bulunmaktadır.
OFİS VE İNSAN
Teknolojik değişim ve yeni ofis düzeni
Teknolojik değişim ve gelişimin, iş yaşamının mekansal (ve yaşamsal) alanı olan ofis düzeni ve ortamını yenilediğinden bahsetmiştik. Bu yenilenme, iş ortamının daha işlevsel kullanımını ve insana uyumunu (ergonomi) ön plana çıkarmıştır.
Dünyada ve Türkiye’de geleceğin iş modeli: Esnek işgücü
Esnek işgücü çalışma modeli, daha genel bir ifadeyle ‘talep üzerine’ (‘on demand’) devrimin iş dünyasına geçişi olarak düşünebilirsiniz. On-demand devrimi artık hayatımızın bir çok alanını etkiliyor; çalışma hayatımızı da etkilemesi kaçınılmaz.
İŞ DÜNYASI
Çalışanların sabah ilk işi e-posta kontrolü
İş dünyası (yüzde 61,7) sabah ilk iş olarak e-posta kutularını kontrol ediyor
HUKUK / MUHASEBE
TTK'ya göre Ortaklar şirketten para çekemez
Yeni TTK’da, “Pay sahiplerinin şirkete borçlanma yasağı” başlıklı 358’inci maddesinde getirilen düzenlemenin anlamını Nevzat Erdağ açıklıyor.
KOBİ’ler İçin Dokuz Adımda Büyüme Planı
Satış Yönetimi Değerlendirmesi
Müşterilerinize Nasıl Bir Tedarikçi Olduğunuzu Sorun