Kobitek.com web sitesi, analitik ve kişiselleştirme dahil olmak üzere site işlevselliğini sağlamak ve reklam gösterimini optimize etmek için çerezler gibi verileri depolar.
Kamu yayıncılığı, kar amacı gütmeden, toplumun tüm kesimlerine hizmet etmeyi amaçlayan bir medya modelidir. Temel ilkesi, bilgiyi, kültürü ve eğitimi herkesin erişebileceği şekilde sunmaktır. Tıpkı sağlık ya da eğitim gibi, medya da kamu yararına işleyebilir — yeter ki, bağımsız, tarafsız ve hesap verebilir bir çerçeve içinde çalışsın.
Bu modelin en önemli farkı, ticarî medyadan ya da siyasi iktidara bağlı devlet medyasından ayrılmasıdır. Reklam geliri ya da reyting baskısı altında eğilip bükülmez; aynı zamanda hükümetin sesi de değildir. İdeal koşullarda kamu yayıncısı, halkın sesi, kültürün taşıyıcısı ve demokratik denge unsuru olarak işlev görür.
Ancak bu ideal ile gerçekler arasında çoğu zaman büyük bir fark vardır. Yayıncı ne kadar "kamu" adına yayın yaptığını söylese de, asıl belirleyici olan şudur:
Kim finanse ediyor, kim denetliyor, kim atama yapıyor?
Bu üç sorunun cevabı, kamu yayıncılığının gerçekten ne kadar kamuya ait olduğunu gösterir.
Almanya (ARD / ZDF): ARD, dokuz bölgesel kamu yayın kuruluşunun oluşturduğu bir federasyon yapısındadır. ZDF ise merkezi bir kamu yayın kuruluşudur. Her iki yapı da kamuya aittir, politik etkiden uzak kalmaya çalışır ve toplumsal temsile önem verir.
ABD (PBS / NPR): Kamu yayıncılığı devlet kontrolünde değildir. Yerel, kar amacı gütmeyen istasyonlardan oluşur. Finansman bağışlarla sağlanır. Bu model, devletten bağımsız kalabilmek adına güçlü bir örnek sunar.
Japonya (NHK): Devlete bağlı olmayan ama hükümet tarafından atanan yöneticilerle çalışan merkezi bir kamu yayın kuruluşudur. İçerik kalitesi yüksektir, ancak son yıllarda hükümet etkisinin arttığına dair tartışmalar sürmektedir.
Türkiye (TRT): Resmî olarak özerk sayılan TRT, fiilen iktidarın denetiminde bir kamu yayıncısıdır. Yayın politikası hükümet çizgisinde şekillenir. Kurumsal bağımsızlık mekanizmaları büyük oranda işlevsizdir.
Almanya: Zorunlu katkı payı, bağımsız bir kuruluş (Beitragsservice) tarafından toplanır. Bu sistem, doğrudan siyasi müdahaleye kapalıdır.
ABD: Gönüllü bağışlar, kurumsal sponsorlar ve az miktarda federal destekle çalışır. Bağımsızlık yüksektir ama sürdürülebilirlik kırılgandır.
Japonya: Zorunlu lisans ücretiyle finanse edilir. Ancak ödeme sıkı denetlenmediği için uygulamada gönüllülüğe kayar. Finansal açıdan güçlüdür, ama siyasi etki artmaktadır.
Türkiye: TRT, devlet bütçesi, bandrol ve reklam gelirleriyle finanse edilir. Bu, hükümetle doğrudan bağımlılık ilişkisi yaratır.
Almanya: Yönetim kurulları toplumun farklı kesimlerini temsil eden konseyler tarafından seçilir. Siyasal denge ve toplumsal temsiliyet güçlüdür.
ABD: Yerel istasyonlar tarafından yönetilir. Federal denetim yoktur. Sivil bir yapıya dayanır.
Japonya: Yönetim, hükümet önerisiyle ve Parlamento onayıyla belirlenir. Son yıllarda siyasal etkilerin arttığı gözlenmektedir.
Türkiye: TRT Genel Müdürü Cumhurbaşkanı tarafından atanır. Denetim kurumu olan RTÜK siyasi çoğunlukla şekillenir. Siyasal etki yüksektir.
Daha iyi anlaşılması için Almanya'daki 2 kamu kanalının yönetim ve denetim yapısına daha yakından bakalım.
ARD bir "federasyon" olduğundan, her üye kuruluş (örneğin WDR, BR, NDR) kendi yönetimine sahiptir. Yani tek bir merkezden değil, eyalet bazlı kurumlardan oluşur.
Her bölgesel kanalın başında bir Genel Müdür (Intendant) bulunur.
Genel Müdür, yayın konseyi (Rundfunkrat) tarafından seçilir.
Toplumun farklı kesimlerinden temsilciler içerir:
– Sendikalar
– Kiliseler
– Üniversiteler
– Engelli dernekleri
– Göçmen dernekleri
– Kadın örgütleri
– Politikacılar
Amacı: Yayınların tarafsız, dengeli, toplumsal sorumluluk taşıyan biçimde yapılmasını sağlamak.
Finans, bütçe ve organizasyonel konulara bakar.
Denetleyici bir roldedir.
ZDF, merkezi bir yapıya sahiptir ve yönetimi biraz daha sade ama benzer ilkeler taşır.
60 civarında üyeden oluşur.
Temsil edilen alanlar: siyaset, kültür, din, medya, sendikalar, göçmen topluluklar vb.
Görev: Yayın politikalarını şekillendirmek, denetim yapmak.
ZDF’nin idari ve mali işlerini denetler.
Fernsehraat’ın seçtiği bir ZDF Genel Müdürü (Intendant) vardır.
– Bu kişi yayın politikasından sorumludur.
– Görev süresi genellikle 5 yıl.
TRT'nin yapısı ise bundan oldukça farklıdır.
TRT, 1964’te kuruldu, 1972’ye kadar özerk sayıldı.
1982 Anayasası ve sonraki düzenlemelerle birlikte devlete bağlı, merkezi bir kamu yayıncısı haline geldi.
Resmi olarak özerk olduğu belirtilse de, uygulamada doğrudan hükümet kontrolünde çalıştığı yönünde yaygın eleştiriler var.
Gelir kaynakları:
Elektrik faturalarından alınan TRT payı (2022’ye kadar vardı, sonra kaldırıldı)
Bandrol gelirleri (TV, radyo, cep telefonu vb. cihaz satışlarından alınan vergiler)
Devlet bütçesinden doğrudan aktarılan kaynak
Reklam ve sponsorluk gelirleri
Yani kamu kaynaklarına dayalı, ancak bağımsızlık sağlayacak yapısal mekanizmalar zayıf.
TRT Genel Müdürü, Cumhurbaşkanı tarafından atanır.
Yönetim Kurulu da siyasi iktidar tarafından belirlenir.
Kurumun yönetiminde toplum temsili veya bağımsız konseyler bulunmaz.
RTÜK (Radyo ve Televizyon Üst Kurulu), TRT dahil tüm yayıncıları denetler.
RTÜK üyeleri Meclis’teki siyasi dağılıma göre atanır, dolayısıyla siyasi etkiden bağımsız değil.
TRT’nin yayınları sık sık iktidar yanlısı yayıncılık, muhalefete yer vermeme, tarafsızlık ilkesine uymama gibi eleştirilerin odağında yer alıyor.
Uluslararası raporlarda TRT’nin bağımsızlık düzeyi düşüktür.
Ülke | Yayıncı | MPM Riski | RSF 2024 |
---|---|---|---|
Almanya | ARD / ZDF | Düşük | 21 / 180 |
ABD | PBS / NPR | Orta | 55 / 180 |
Japonya | NHK | Orta-Yüksek | 70 / 180 |
Türkiye | TRT | Yüksek | 158 / 180 |
RSF 2024 İlk 3:
1. Norveç
2. İrlanda
3. Danimarka
Bu ülkelerde kamu yayıncıları yüksek güven ve bağımsızlık düzeyine sahiptir.
Media Pluralism Monitor (MPM) – Avrupa Komisyonu desteklidir ve her yıl Avrupa ülkeleri için medya çoğulculuğu, sahiplik yapısı, politik bağımsızlık gibi alanlarda raporlar yayınlar.
Reporters Without Borders (RSF) – Dünya Basın Özgürlüğü Endeksi.
Direkt olarak kamu yayıncılarını değil ama ülkelerin medya ortamını, dolayısıyla kamu yayıncılarının durumunu da değerlendirir. “Devletin medya üzerindeki etkisi”, “kamu yayıncılarının bağımsızlığı” gibi kriterler içerir.
European Broadcasting Union - Avrupa’daki kamu yayıncılarını temsil eder.
ARD, ZDF, BBC, RAI, France Télévisions gibi kurumlar üyedir. Türkiye’de TRT de uzun süre üyeydi ama 2012’de Eurovision krizinden sonra etkinliğini azalttı.
Kamu yayıncılığı, demokrasinin hem sesi hem aynası olma iddiasındadır. Ancak bu iddianın gerçeğe dönüşmesi için sadece iyi içerik yetmez; bağımsızlık, şeffaflık ve toplumsal hesap verebilirlik gerekir.
PMA, EBU gibi kurumlara göre kamu yayıncılığının ideal özellikleri şunlardır:
Almanya kamu yayıncılığında bu dengeyi kurarken, ABD sivil temelli bir direnç geliştirmiştir. Japonya’da güçlü teknik altyapıya rağmen siyasal baskı hissedilirken, Türkiye’de kamu yayıncılığı büyük ölçüde siyasal bir araç haline gelmiştir.
Sonuçta kamu yayıncılığı, sadece bir yayın politikası değil, aynı zamanda bir demokrasi meselesidir. Bağımsız, güvenilir ve toplumun tüm kesimlerine açık bir kamu yayıncılığı, ancak güçlü kurumsal yapılar ve bilinçli yurttaşlarla mümkün olabilir.
“Kamu yayıncılığına sahip çıkmak, yalnızca bir medya tercihi değil; aynı zamanda bir demokrasi tercihidir.”
Destekçilerimize Teşekkürler
Kozyatağı Mahallesi Sarı Kanarya Sokak
Byofis No: 14 K:7 Kadıköy 34742 İstanbul
Telefon: 0216 906 00 42 | E-Posta: info@ kobitek.com
KOBITEK.COM, bir
TEKNOART Bilişim Hizmetleri Limited Şirketi projesidir.
2001 yılından beri KOBİlere ücretsiz bilgi kaynağı olma hedefi ile, alanında uzman yazarlar tarafından sunulan özgün bir iceriğe sahiptir.
Tüm yazıların telif hakları KOBITEK.COM'a aittir. Alıntı yapılabilir, referans verilebilir, ancak yazarın kişisel bloğu dışında başka yerde yayınlanamaz!!!