KOBİLER için fırsat kapısı: E-ticaret

Bu yazıyı paylaş
X It! LinkedIn Facebook
KOBİLER için fırsat kapısı: E-ticaret

Geleneksel ticari yaklaşımları daha güvenli bulan,yeni ekonomi araçlarından yararlanmayı gereksiz gören KOBİ'lere e-ticaret,e-iş gibi kavramlar nasıl benimsetilebilir?

Teknolojinin getirdiği eşitlik

Aslında e-ticaretin, KOBİ dediğimiz küçük-orta büyüklükte işletmeler için anlamını yukarıdaki başlıkla özetlemek mümkün. Elbetteki bu fırsatın farkında olan KOBİ'lerden bahsediyoruz. Peki bu fırsattan uzak duran,geleneksel ticari yaklaşımları daha güvenli bulan,yeni ekonomi araçlarından yararlanmayı gereksiz gören KOBİ'lere e-ticaret,e-iş gibi kavramlar nasıl benimsetilebilir? Sorun büyük ölçüde bu noktada.

KOBİ'ler tanımlanırken genellikle büyük işletmelerle aralarındaki olumlu ya da olumsuz farklılıkları göz önüne alınır.

  • Esnek üretim sistemleri,
  • yer aldıkları piyasa içindeki manevra yetenekleri,
  • müşteri isteklerini çabuk görüp değerlendirebilmeleri
gibi olumlu yanları yanında, büyük işletmelere oranla
  • tedarik ve finansman elde etme zorluğu,
  • yüksek hacimli üretim yapamamaları nedeniyle yüksek maliyetlerle çalışmaları,
  • reklam ve halkla ilişkiler konularında büyük işletmelerin sahip olduğu etkinliğe ulaşamamaları
olumsuz yanları olarak bilinmektedir.

Görüldüğü gibi,bir KOBİ'yi tanımlarken bile sunulan kriterler,hep büyük işletmelere göre kıyaslanarak ortaya konulabiliyor. Dahası, ülkemizde toplam işletmelerin %99'undan fazlasını ve toplam istihdamın yaklaşık %55'ini ekonomiye kazandıran KOBİLER, olumsuzluklar nedeniyle rekabet ettiği büyük işletmelerle eşit şartlarda piyasaya giremiyor.

Oysa ki, yeni ekonominin temel aracı olan e-ticaret, KOBİ'lerle büyük işletmeler arasındaki bu ayırımı ortadan kaldırıyor. Belki de bu iki grubun eşit şartlarda rekabet edebilecekleri tek alanın e-ticaret olduğu görünüyor (Özellikle ihracat faaliyetleri açısından). Herşeyin ötesinde e-ticaret, KOBİ'lere de büyük işletmelere de ”aynı genişlikteki ekrandan” müşterilerine ulaşma eşitliği tanıyor! Gerisi bu eşitliği fırsata çevirebilme yeteneğine kalıyor işletmelerin...

Mevcut Durum

Türkiye, sağlıklı e-ticaret istatistikleri konusunda sıkıntı çeken bir ülke. E-ticaret hacmiyle ilgili rakamların büyük bir bölümü sadece tahminlere dayanıyor.(Bu veri eksikliğini ortadan kaldırmak için Devlet İstatistik Enstitüsü'nün son dönemde ciddi bir alan araştırmasına girdiğini biliyoruz) Bu nedenle KOBİ'lerin e-ticaret olanaklarından yararlanma rakamları ya kısmi verilere ya da tahminlere kalıyor.

Bu tahminlerden biri de, 2004 yılı için Türkiye e-ticaret pazarının 4 milyar dolara ulaşacağı, bunun ise yaklaşık 2.5 milyarını B2B (Business to business ,firmadan firmaya e-ticaret), 1.5 milyarını ise B2C (Business to customer, firmadan müşteriye e-ticaret) piyasalarının karşılayacağı şeklinde.

KOBİ'ler, bu iki e-ticaret kanalını kullanabilme açısından aslında çok elverişli konumdalar. Hem mamül tedariki için B2B (firmadan firmaya e-ticaret), hem de iç piyasa olsun, ihracat gerçekleştirdiği dış piyasa olsun, son kullanıcı olan müşteriye yönelik B2C (firmadan müşteriye) türü iki e-ticaret kanalının olanaklarını değerlendirebilecek durumdalar. Buna rağmen, nitelikli internet kullanıcısı dediğimiz, Internet olanaklarını değerlendirebilen kullanıcı sayısının azlığı ve gerek işletmelerin gerekse müşterilerin e-ticaret olanaklarına duydukları güvensizlik, bu tür ticaretin önündeki en büyük engel olarak görülüyor.

Yapılan kimi araştırmalar e-ticarete yönelik KOBİ'lerde var olan bu çekingenliği açıkça yansıtıyor. Bir araştırma şirketinin İstanbul'daki binlerce KOBİ üzerinde yaptığı ankete göre, bu KOBİ'lerin %94'ünün bilgisayar olanaklarından sadece adres ve etiket dökümü için, %80'inin ise muhasebe kayıtları için yararlandığını gösteriyor. Dahası,bu işletmelerin e-ticaret ile ilgili yazılım, uygulama ve tasarımları kullanma oranının son derece düşük olduğu belirtiliyor.

Tren kaçmadan

Ekonomik İşbirliği Teşkilatı OECD'nin tahminlerine göre 2005 yılı dünya toplam e-ticaret hacminin 1 trilyon dolar gibi inanılmaz bir rakama ulaşacağı belirtiliyor.(Bu tahminlerin 1997'de sadece 26 milyar, 2001'de 300 milyar dolar olarak öngörüldüğü düşünülürse, dünyada e-ticaretin gelişim eğilimini daha iyi anlarız). Bizim için önemli olan, bu ticaret hacminin neresinde olacağımız, bu hacmin ne kadarını ülkemiz ekonomisine katacağımızdır elbette. Bu da ancak, piyasadaki konumları nedeniyle, aynı anda firmadan firmaya ve firmadan müşteriye e-ticaret kanallarını kullanabilme avantajı olan KOBİ'ler sayesinde gerçekleşebilecek bir durum. Bu treni kaçırmamak için,herşeyden önce KOBİ'lere yönelik bilişim yatırımlarına ağırlık vermek gerekiyor.

KOBİ'lerin geleneksel ticaret kalıpları içinde piyasaya girebilme zorlukları (özellikle ihracat konusunda) e-ticaretin sunduğu yeni pazar yaklaşımı ve konumlanma stratejileriyle ortadan kalkabiliyor. Ayrıca firmanın markalaşması ya da varolan marka değerini arttırması gibi artı değerler yaratabiliyor. Yalnız bunlar gibi sayısız değeri yaratmanın şartları var.

Şartları kabullenmek

Şu bir gerçektir ki, herhangi bir KOBİ için, uygun bir e-ticaret ya da e-iş yazılımı satın alıp, bir tasarım firmasına web sitesini ihale etmek ve kredi kartı işlemleri için bir bankadan POS (point of sale-satış noktası) sistemi kurmakla ciddi e-ticaret yapıldığını söylemek zor. Hele hele albenisi bol bir web sitesiyle sadece görsel reklam yapan bir firmanın bunu e-ticaret olarak algılaması son derece yanlış.

Herşeyden önce bazı şartların gerçekleştirilmesi, etkin bir e-ticaret altyapısını oluşturmak için gerekli. Bu şartlar gerçekleşmeden girişilecek e-ticaret faaliyeti, istenen düzeyde verimi sağlamayacak hatta zarara yolaçacaktır.

Bu şartlar içinde önceliği olanlar, firmaya en uygun yazılımın seçilmesi, bu yazılımın uygulanması için firma içi eğitim, yeni bir örgüt yapısı (buna bağlı olarak ofis düzeninde yenilenme ve firmaya ait iş süreçlerinin yeniden tanımlanıp devreye sokulması) ve bu değişimi aksamadan uygulatabilecek sağlam bir otomasyon sisteminin kurulması olarak özetlenebilir. E-ticaretle ilgili bu yeni süreç devreye girdikten sonra da uygulanması gereken kimi şartlarda şöyle sıralanabilir:

  1. Başvuruları etkin bir şekilde karşılayacak,e-ticaret konusunda bilgisi olan nitelikli personel istihdam etmek.
  2. Web sitesinde müşterilerin beklentilerine uygun bilgilerin sunulması ,ki KOBİ'ler piyasaya yakın olmaları,pazar içindeki potansiyel müşterilerdeki yeni oluşumları farkedebilmeleri nedeniyle müşterilerin istek ve beklentilerini görebilme avantajına sahiptir.
  3. Güncellemenin firma için uygun bir sıklıkta yapılması.
  4. Potansiyel müşterilerin dikkatini çekebilmek için, çok tercih edilen web arama motorlarına siteyi kaydetmek ve bununla birlikte sık sık interneti kullanarak hem yeni müşteriler ve pazarlar bulmak hem de site ziyaretçi sayılarını arttıracak Internet faaliyetlerini uygulamak. (Örneğin,müşteriyi firmaya çekecek uygun ve doğru anahtar kelimeleri arama motorlarına kaydetmek gibi)

Tüm bunlar etkin e-ticaret yönetimi için gereklidir. KOBİ'lerin büyük firmalara karşı en büyük avantajları uzmanlaşma,esneklik ve yenilik yaratabilme kapasiteleridir. Bu da e-ticaretin nihai amaçlarıyla tam bir uyum gösteriyor. Kısıtlı bir alanda üretim yapan, ürettiği mamulün niteliğini sürekli yükselterek piyasada rekabet şansı bulmak zorunda olan ve sırf bu nedenle kendi üretim sürecinde uzmanlaşan bir KOBİ'ye e-ticaret daha büyük pazarlarda sınırsız rekabet olanağı sağlıyor çünkü üzerinde uzmanlaşılmış nitelikli bir ürün kendi müşterisini kolaylıkla yaratıyor. Yenilik yaratma ve esneklik avantajları ise başlı başına e-ticaretin içinde barındırdığı felsefeyle örtüşüyor. İşte bu nedenle büyük firmalardan çok, küçük firmaların e-ticaret süreçlerini uygulamaları daha önemli diyoruz.

Yolun başı

Son olarak, internet kullanıcısının çok düşük olduğu, gerek müşterilerin gerekse firmaların e-ticarete güven eksikliği ile baktığı ülkemizde,özellikle KOBİ'lere yönelik e-ticaret faaliyetlerinde daha yolun çok başında olduğumuz bir gerçektir. Bir ülkenin ekonomisi, büyük firmaların karlılığı, iş hacimleri, yarattıkları istihdamla ölçülemez. O ekonominin sağlıklı yolda olup olmadığı, ülke ekonomisinin asıl yükünü çeken ve ülkenin her yerinde faaliyet gösteren KOBİ'lerin yarattığı karlılık, istihdam, ihracat, girdi maliyetleri vs.gibi rakamlarıyla ölçülebilir ancak. E-ticaret bu anlamda tüm küçük-orta ölçekli firmalara yer aldıkları ya da yer almaya çalıştıkları pazarlarda rekabet fırsatı yaratıp,ülke ekonomisi için gerçek ve çok olumlu değerler yaratıyor. Gittikçe artan dünya e-ticaret hacmi de, hem dünyadaki hem de ülkemizdeki bu firmalara sonsuz olanaklar tanıyor.

Yolumuz uzun ama Türkiye e-ticareti benimseyebilecek ekonomik birimlerinin dinamizmiyle bu yolu aydınlatıyor ve umut veriyor.

ücretsiz üye olun

28444 kere okundu

Etiketler:

KOBİTEK - KOBİLERİN İŞ PORTALI

© 2001-2024

KOBITEK.COM, bir TEKNOART Bilişim Hizmetleri Limited Şirketi projesidir.

2001 yılından beri KOBİlere ücretsiz bilgi kaynağı olma hedefi ile, alanında uzman yazarlar tarafından sunulan özgün bir iceriğe sahiptir.

Tüm yazıların telif hakları KOBITEK.COM'a aittir. Alıntı yapılabilir, referans verilebilir, ancak yazarın kişisel bloğu dışında başka yerde yayınlanamaz