Warning: Trying to access array offset on value of type null in /var/www/vhosts/kobitek.com/httpdocs/makale.php on line 140

Warning: Trying to access array offset on value of type null in /var/www/vhosts/kobitek.com/httpdocs/makale.php on line 140
16 - 20 Mart 2015 GCM Forex Haftaya Bakış Analizi

16 - 20 Mart 2015 GCM Forex Haftaya Bakış Analizi

Bu yazıyı paylaş
X It! LinkedIn Facebook

“Piyasalar geçen hafta neleri konuştu?”

Mart ayının ikinci haftası, ağırlıklı olarak ABD Merkez Bankası’nın (FED) faiz beyanatına ilişkin beklentiler ile şekillenen Dolar’daki fiyat değişimleri ve Avrupa’daki gündem başlıkları ile birlikte yurtiçi piyasaların izlendiği bir işlem dönemi olarak geride kaldı diyebiliriz. Avrupa Merkez Bankası (ECB) Pazartesi günü devlet tahvili alımlarına başlarken, Yunanistan ise yine kıtanın merceği altında kendine yer buldu. İç piyasalarda ise Cumhurbaşkanı-Hükümet-Erdem Başçı görüşmeleri ile faiz tartışmaları haftaya damgasını vurdu.

Geçtiğimiz haftanın öne çıkan başlıklarını incelemek için tıklayınız.

Yeni haftada ise merkez bankalarının ve para politikalarına ilişkin beklentilerin, yayımlanacak makro-ekonomik göstergeler ile birlikte haftanın ilk gününden itibaren yatırımcıların gündeminde olacağı oldukça yoğun bir dönem piyasaları bekliyor. TCMB’nin faiz konusundaki merakla beklenen adımlarının yanında, FED’in faiz artışına ilişkin vereceği olası ipuçları odak noktasında yer alacak diyebiliriz. Bunların yanında, Petrol İhraç Eden Ülkeler Örgütü’nün (OPEC) aylık ”Petrol Piyasası Raporu”, ECB’nin TLTRO (Uzun Vadeli Refinansman Operasonu) ihalesi, Avrupa Birliği Ekonomik Zirvesi ve kredi derecelendirme kuruluşu Fitch’in Türkiye değerlendirmesi yakından izlenmesi beklenen başlıklar arasında yer alıyor.

“Yeni haftada ekonomik takvimde öne çıkanlar”

Türkiye – İşsizlik Oranı; Son dönemlerde genel olarak piyasa beklentilerinden daha olumsuz bir tablo çizen sanayi üretimi ve büyüme oranı gibi rakamların ardından Türkiye ekonomisinin gidişatına ilişkin bilgiler verecek işsizlik oranı verisi, yurtiçi piyasalarda haftanın ilk işlem gününde yakından izlenecek. İlgili datanın bir saat sonrasında ise bütçe dengesi rakamları takip edilecek. Dört dönemdir çift haneli seviyelerde açıklanan işsizlik oranı, son olarak Kasım döneminde (Üç aylık ortalama) %10.7 seviyesinde gerçekleşti ve iki basamaklı sayılarda kalmaya devam etti. Türk Lirası ve BIST-100 endeksi, işsizlik oranının sonucuna göre fiyat değişimleri gösterebilirler.

ABD – New York FED İmalat Endeksi; New York’ta bulunan yaklaşık 200 imalatçıya yapılan anket sonucu oluşturulan endeks, ABD ekonomisinin ilerleyişine ilişkin ipuçları verdiği için yakından takip edilmektedir. ABD Merkez Bankası’nın (FED) da mercek altına aldığı rakam, verilecek para politikası kararları üzerinde etkili olabilir. Sıfır seviyesinin üzerindeki rakamların imalat sektöründe genişlemeye işaret ettiği New York FED göstergesi, Aralık ayında -3.6 olarak gerçekleşerek, Kasım 2013’den sonra ilk kez negatif alanda gerilemişti. Yeni yılın ilk ayı için açıklanan rakam ise 10.0 ile daha olumlu bir tablo çizerken, Şubat verisi 7.8 ile bir miktar gerilemeye işaret etti. Söz konusu ekonomik indikatörün beklentinin üzerinde yayımlanması Dolar’a yükselişler getirebilecekken, tahminin altındaki rakamlar ise ABD’nin para biriminde kayıplara neden olabilir.

ABD – Sanayi Üretimi; Kapasite kullanım oranı verisi ile birlikte açıklanacak olan ABD’nin sanayi üretimi göstergesi, haftanın ilk işlem gününde dünyanın en büyük ekonomisindeki ilerleyişe ilişkin bilgiler verecek. Ocak ayında %0.2 artan endüstriyel üretim, ham petrol, ABD borsa endeksleri ve Dolar üzerinde fiyat değişimlerinin görülmesine yol açabilir. Verinin, beklentinin altında kalması ABD’nin para biriminde aşağı yönlü hareketlere zemin oluşturabilecekken, öngörülen rakamın üzerindeki datalar yükselişlere destek olabilir.

Euro Bölgesi – ECB Başkanı Draghi’nin Konuşması; Geride kalan hafta içerisinde, daha önce Euro Bölgesi ekonomisi ve para politikasına ilişkin sözlerini yineleyerek kıtanın ortak para biriminin zayıf seyrine katkı yapan Avrupa Merkez Bankası (ECB) Başkanı Mario Draghi’nin, haftanın ilk işlem gününde yine mikrofonların arkasına geçmesi bekleniyor. “SZ Finance Day 2015” zirvesi kapsamında Frankfurt’ta, “Finans Endüstrisinin Geleceği – Büyüme ve Düzenleme Arasında” başlıklı konuda değerlendirmelerde bulunacak Draghi’nin, ECB’nin para politikasına değinmesi halinde Euro’da fiyat değişimleri olabileceği için piyasalar Başkan’ın konuşmasını yakından izleyecekler.

Avustralya – RBA Toplantı Tutanakları; Avustralya Merkez Bankası’nın (RBA) 3 Mart’ta gerçekleştirilen toplantısının Salı sabahı yayımlanacak tutanakları, küresel piyasaların merceği altında yer alacak önemli başlıklar arasında yer alıyor diyebiliriz. Banka, ilgili toplantıda, önceki indiriminden sonra bir kez daha faizi düşüreceği yönündeki beklentilerin aksine, %2.25 olan politika faiz oranını değiştirmemişti. Bu kararın ardından Avustralya Doları’nda sert yükselişler izlendi. RBA Başkanı Glenn Stevens’ın, faiz oranlarını sabit tutmanın şimdilik uygun olduğunu söylemesi dikkat çekerken, Başkan, büyümeyi teşvik etmek ve enflasyonu hedefe yakın tutmak için ilerleyen dönemlerde daha çok gevşeme yapılabileceğinin altını çizmişti. Söz konusu toplantısının açıklanacak tutanaklarında piyasalar, RBA’nın bir sonraki faiz indirimin zamanlamasına ilişkin ipuçları arayacaklar. Tutanaklardan, yakın bir tarihte faiz indiriminin gelebileceği yönünde bir ipucu alındığı düşünülürse ülkenin para biriminde düşüşler izlenebilir. Ancak Banka’nın faiz indirimi için acele etmeyeceği yönündeki mesajlar, tutanakların satır aralarında öne çıkarsa, kıta ülkesinin para biriminde yükselişler zemin bulabilir.

Japonya – Merkez Bankası Toplantısı; Haftanın dikkat çekici açıklamalarından birinin, Japonya Merkez Bankası’nın (BOJ) iki gün süren para politikası toplantısının sonrasında gelebileceğini söylemek yanlış olmayacaktır. Salı sabahı para politikası beyanatı yapıldıktan sonra basın açıklaması yapacak olan Banka’nın Başkanı Kuroda, BOJ’un para politikasına ilişkin ipuçları verebileceği için dikkatle izlenecek. Japon Yeni’ndeki fiyat değişimleri, küresel piyasaların gündeminde önemli konu başlıklarından bir tanesi diyebiliriz. Dolar karşısında son olarak Temmuz 2007’de gördüğü düşük seviyeler civarında işlem gören Japon para birimi, BOJ’un genişlemeci para politikası ve ABD Merkez Bankası’nın (FED) faiz artıracağı beklentilerini yansıtırken, iki merkez bankasının para politikası arasındaki farklılık USD/JPY paritesini yedi yıldan daha uzun bir sürenin en yüksek seviyelerine taşıdı. Geride kalan hafta içerisinde parite 122,00 seviyesinin üzerini gördü. Japonya Başbakanı Abe’nin ekonomi danışmanlarından Honda ise 120 seviyesi civarındaki paritenin ekonomi için sorun olmayacağını dile getirmişti.

Bu yılın sonlarına doğru para politikasını daha fazla genişleteceği düşünülen BOJ’dan, Mart ayı toplantısında bir değişiklik beklenmiyor. Ancak bazı kesimler ise Banka’nın enflasyon ve büyüme hedeflerine ulaşabilmesi için yılın ortalarında adım atmak zorunda kalabileceğini düşünüyor. Her ne kadar politika değişikliği beklenmese de, Başkan Kuroda’nın ilerleyen dönemlere ilişkin para politikası hakkında yapacağı değerlendirmeler, Yen ve Nikkei endeksinde sert fiyat değişimlerinin izlenmesine neden olabileceği için dikkatle takip edilecek.

Euro Bölgesi – Almanya ZEW Ekonomik Hassasiyeti; Euro Bölgesi’nin en büyük ekonomisine sahip olan Almanya için yakından takip edilen ilgili ekonomik hassasiyet göstergesi, ZEW Enstitüsü tarafından yaklaşık 275 kurumsal yatırımcı ve analiste uygulanan anket sonrasında oluşturulmaktadır. Almanya ekonomisi için dikkatle takip edilen veri, Avrupalı finansal araçların fiyatında sert değişimler izlenmesine de yol açabilmektedir. Avrupa Merkez Bankası’na (ECB) ilişkin beklentiler ve aynı zamanda ilgili Banka’nın Ocak ayında para politikası tarafında attığı adımlar, yatırımcıların ekonomik geleceğe daha güvenle bakabilmesini sağlarken, ZEW verisi de son dört aydır art arda yükseliş kaydederek bu değişimleri yansıtmayı başarmıştı. Şubat döneminde son bir yılın en yüksek seviyesine çıkan ekonomik hassasiyet verisinin beklentilerin üzerinde gerçekleşmesi halinde Euro’da yükselişler izlenebilecekken, öngörülenin altında kalacak datalar, kıtanın ortak para biriminde kayıplara yol açabilir.

Euro Bölgesi – Enflasyon Oranı (CPI); Şubat dönemine ilişkin öncü göstergesi %-0.3 ile piyasa tahminlerinin üzerinde gerçekleşen Euro Bölgesi’nin Salı günü açıklanacak nihai enflasyon oranı, piyasaların merceği altındaki makro-ekonomik göstergeler arasında yer alacak. Ocak ayında %-0.6 ile gerilemeye devam eden CPI datası, öncü rakamlara göre Şubat ayında negatif alanda gerçekleşmeye devam etti. Açıklanacak rakamın piyasa beklentilerinden farklı gerçekleşmesi halinde Euro’da fiyat değişimleri izlenebileceği için yatırımcılar ilgili rakamı mercek altına alacaklar.

Türkiye – TCMB Faiz Beyanatı; Son aylarda, küresel piyasalardaki gelişmeler ile birlikte TCMB’ye ilişkin gündemin yurtiçinde de yoğun olması, finansal varlık fiyatlarında hareketliliğin artmasına neden olmuştu. Geride bıraktığımız haftalarda, bir yandan ABD Merkez Bankası’nın (FED) faiz artırımına yaklaştığı yönündeki beklentilerin uluslararası piyasalarda Doları on iki yılın en yüksek seviyelerine taşıyarak, cari açığı yüksek gelişen ülke para birimlerinde baskı oluşturması, bir yandan da Cumhurbaşkanı ile hükümetin TCMB ile faiz indirimi konusundaki tartışmaların gerilimi artırması, Türk Lirası’nın önemli düşüşler kaydetmesine neden oldu. Ancak son olarak Cumhurbaşkanı Erdoğan ile TCMB Başkanı Erdem Başçı ve ekonomiden sorumlu Başbakan Yardımcısı Ali Babacan’ın görüşmelerde bulunması, içerideki tansiyonu bir miktar düşürdü diyebiliriz. Yine de kurun ateşi haftanın son günündeki fiyat değişimleri ile sönmüş gibi görünmüyor. Bu tablo içerisinde, FED’in para politikası kararının bir gün öncesinde TCMB’nin faiz tarafında atacağı adımlar büyük bir merakla izlenecek.

Merkez Bankası son olarak Şubat ayındaki toplantısında faiz oranlarında indirime giderken, politika faiz oranı olan bir hafta vadeli repo faiz oranını %7.75’ten %7.50’ye indirmişti. Diğer taraftan TCMB Mart ayı içerisinde Türk Lirası’ndaki değer kayıplarını azaltabilmek için döviz depo faiz oranlarını indirme kararı almış, rezerv opsiyon katsayılarında (ROK) da değişiklik yapmıştı. Bu arada Cumhurbaşkanı ve Erdem Başçı’nın toplantısından sonra yurtiçinde gerilimin azalması ve Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın “Sonunu tatlıya bağladık” şeklindeki değerlendirmeleri piyasalarda etkili oldu diyebiliriz.

TCMB’nin Salı günkü toplantısında, her ne kadar faiz indirimlerine ilerleyen dönemlerde devam edeceği yönündeki öngörünün geçerli olmaya devam ettiği görülse de, FED’in toplantısı öncesinde, Şubat ayındaki faiz indirimleri sonrasında ve kurdaki mevcut seyir ile beklemede kalacağı düşüncesinin ağrılıkta olduğunu ifade edebiliriz. Ayrıca enflasyon oranın mevcut yüksek seyri de, faiz indiriminin önündeki faktörler arasında değerlendirilebilir. Bu paralelde Merkez Bankası’nın politika faizi başta olmak üzere, diğer oranlarında da indirimlere devam etmesi halinde Türk Lirası’nda değer kayıplarının derinleştiği izlenebilir. Ancak TCMB’nin, faizlerde değişikliğe gitmemesi durumunda, Lira bir miktar yükseliş kaydetme çabası içerisinde olabilir.

Kanada – İmalat Satışları; Kanada için açıklanacak imalat satışları verisi, ülkenin para birimi değerinde sert değişikliklere neden olabileceği için haftanın yakından izlenecek göstergeleri arasında yer alıyor. Son üç ay içerisinde iki kez daralmaya işaret eden söz konusu gösterge Aralık’ta %1.7 artışa işaret ederek, petrol kökenli satışlar ve kömür ürünlerindeki %9.3’lük gerilemeye rağmen yükseliş kaydedebilmişti. Ayrıca ilgili dönemde 21 sanayinin 17’sinde satışların arttığı görüldü. Petrol fiyatlarındaki gerilemenin, son aylarda para biriminde düşüşlere neden olduğu Kanada için gelecek verinin beklentinin altında kalması halinde ülkenin para biriminde değer kayıpları izlenebilecekken, öngörülenin üzerinde gerçekleşecek bir rakam, Kanada Doları’nda yükselişlere zemin oluşturabilir.

ABD – Yapı Ruhsatları; İstihdam ve enflasyon verilerindeki ilerlemenin yanında ABD Merkez Bankası’nın (FED) yakından izlediği rakamlar arasında, konut piyasasına ilişkin makro-ekonomik göstergeler de yer almaktadır. Son yedi aydır art arda bir milyonun üzerinde yeni ruhsatın çıktığına işaret eden yapı verisi, yeni bir binanın inşaatına başlanmadan önce alınan izin sayısını gösterdiği için, öncü bir veri olarak izlenmektedir. Ocak ayında 1,05 milyon ruhsatın alındığını gösteren verinin Şubat dönemi için yayımlanacak datasının tahminlerden farklı gerçekleşmesi halinde, Wall Street endeksleri ve Dolar’da fiyat değişimleri izlenebilir. İlgili veri ile birlikte aynı anda konut başlangıçları rakamlarının da yayımlanacak olması, bu göstergeleri birlikte değerlendirmenin faydalı olmasını sağlayabilir.

Japonya – Ticaret Dengesi; Ocak ayında piyasa beklentilerinin altında gerçekleşen Japonya’nın ticaret açığında, zayıf Yen ve ABD ekonomisindeki güçlenmenin etkileri görülmüştü. İlgili dönemde ülkenin ihracatı bir yıl öncesine göre %17 artış kaydetti ve bir yıldan daha uzun bir sürenin en hızlı yükselişini gerçekleştirdi. İthalat ise %9 düştü. Japon para biriminin son aylarda değer kaybetmesi, ihracat yapan şirketlerin rekabet gücünü ve satış hacimlerini artıran bir faktör olarak dikkat çekti. Ayrıca düşen petrol fiyatları da maliyetlerin azalmasına destek oldu. Dünyanın en büyük üçüncü ekonomisine sahip olan Japonya’nın Şubat ayına ait açıklanacak dış ticaret dengesi rakamları, ülkenin para birimi ve borsasında etkili olabileceği için yatırımcıların merceği altında yer alacak.

İngiltere – Ortalama Kazançlar Endeksi; İngiltere Merkez Bankası’nın (BOE) son toplantısının tutanakları ile birlikte aynı anda yayımlanacak olan ada ülkesinin istihdam göstergeleri, hafta ortasına gelindiğinde piyasaların yakından izleyeceği rakamlar arasında yer alıyor. %5.7 ile yaklaşık son altı yılın en düşük seviyesinde kalmaya devam eden işsizlik oranı, işsizlik haklarından yararlanmak için başvuranların sayısındaki değişimi gösteren “alacaklı sayım değişimi” ve ortalama kazançlar endeksi, İngiltere’de istihdam piyasasının ilerleyişi hakkında yatırımcılara bilgiler verecek. (Ortalama kazançlar endeksi bir enflasyon göstergesi olarak da değerlendirilmektedir) Bu makro göstergeler arasında ise artık, BOE’nin yönlendirmeleri ile alacaklı sayım değişimi ve ortalama kazançlar endeksinin Sterlin’deki fiyat değişimlerinde daha etkili olduğunu ifade edebiliriz. Dolayısı ile her üç veriyi de dikkatle izlemek gerekiyor olsa da, özellikle BOE’nin faiz artırım kararlarında etkili olabilecek ve Banka’nın üzerinde değerlendirmeler yaptığı bilinen, ücretlerdeki artışa ilişkin ipuçları sunabilecek “ortalama kazançlar endeksini” yakından analiz etmekte fayda olacağını ifade edebiliriz. Aralık döneminde, Temmuz 2013’den bu yana görülen en hızlı seviyeye gelen ortalama kazançlar endeksinin, beklentinin altında gerçekleşmesi Sterlin’de kayıplara yol açabilecekken, tahminin üzerine çıkacak bir veri, ada ülkesinin para biriminde yükselişleri destekleyebilir.

İngiltere – BOE Toplantı Tutanakları; İngiltere Merkez Bankası’nın (BOE) 5 Mart’ta tamamlanan para politikası toplantısının yayımlanacak tutanakları, istihdam verileri ile birlikte İngiltere’nin finansal araçlarında ve Sterlin’de sert fiyat değişimlerine neden olabileceği için piyasa katılımcıları tarafından yakından takip edilecek. Özellikle, politika faiz oranını değiştirmeme kararının Para Politikası Komitesi (MPC) içerisinde nasıl bir oylama ile alındığı merak konusu olacak. 9 üyeli MPC’nin 2 üyesi, art arda beş toplantı boyunca faiz oranının 25 baz puan artırılması yönünde oy kullandıktan sonra, enflasyon oranının İngiltere’de son yılların en düşük seviyesine gerilemesi ile Ocak ayındaki toplantıda bu görüşlerini geri çekmişlerdi. Şubat toplantısında da tüm üyelerin faiz oranının değiştirilmemesi gerektiği yönünde oy kullandığı görüldü. Oy dağılımında bir değişikliğin görülmesi ada ülkesinin para biriminde sert hareketlere neden olabilir. Oylama sonuçlarının yanında, tutanakların satır aralarında İngiltere ekonomisine ve para politikasına ilişkin değerlendirmeler de yakından izlenmeli.

Kanada – Toptan Satışlar; Aralık döneminde, önceki aya göre %2.5’lik bir artış kaydeden Kanada’nın toptan satışları 55.4 milyar Dolar olarak gerçekleşmişti. Özellikle bütün toptan satışların %80’ini oluşturan alt sektörlerden yedi tanesinde rekor satışlar kaydedilmesi, söz konusu makro-ekonomik göstergenin yükselişinin altında yatan temeli oluşturdu diyebiliriz. %5.5 artış ile motorlu satışlar ve alt sektör parçalarının satışı dikkat çekti. Ancak tarımsal malzeme sanayisinin %18.3’lük artışı, toptan satışlara en büyük katkıyı sağlayan sektör oldu. Ocak dönemine ilişkin bilgiler verecek olan Kanada’nın ilgili göstergesinde toptan satışların hacmindeki değişim, son aylarda petrol fiyatlarındaki gerileme ile düşüş kaydeden ülkenin para birimi değeri üzerinde etkili olabilir.

İngiltere – Yıllık Bütçe Beyanı; İngiltere Maliye Bakanı George Osborne’un beyanatından sonra Çarşamba günü, ülkenin Parlamentosu’nun yıllık bütçe görüşmelerine başlaması bekleniyor. Hükümetin bütçesinde tahmin edilen harcama ve gelirler, borçlanma seviyeleri, finansal amaçlar ve planlanan yatırımlara ilişkin bilgiler yer aldığı için, küresel piyasalar tarafından da ada ülkesinin gelecek mali yıl için hazırladığı bütçenin detayları yakından izlenecek diyebiliriz. Osborne’nun sunumunu yapması beklenen bütçe planının görüşmeleri, İngiltere tarafında mercek altında yer alacak başlıklar arasında yer alacak.

*ABD – FOMC Toplantısı; Haftanın, belki de ayın en önemli gelişmesi olabilecek ABD Merkez Bankası’nın (FED) Federal Açık Piyasa Komitesi (FOMC) toplantısından çıkacak sonuçlar ve Banka’nın Başkanı Janet Yellen’ın basın konferansı, Çarşamba günü tüm dünyanın dikkatlerini üzerinde toplayacak. FED’in para politikası adımları için ipuçları almaya çalışacak küresel piyasalar, kriz döneminden sonraki ilk faiz artışının zamanlaması konusunda da öngörüler oluşturmaya çalışacak. Dolar’ın ve dolayısı ile birçok finansal aracın yönünde etkili olabilecek açıklamalar, piyasalar için son derece kritik bir dönemeç olarak değerlendirilebilir. FED’in beyanatını adım adım değerlendirecek olursak, aşağıdaki gibi yol haritası çizebiliriz.

1- Faiz ve para politikası beyanatı(“Sabırlı” ifadesi)

Çarşamba akşamı öncelikle Türkiye saati ile 20:00’da FED’in para politikası beyanatını göreceğiz. ABD’de yaz saati uygulamasının başlamış olması nedeni bu ay FOMC beyanatı alışık olduğumuz 21:00’dan bir saat daha erken yapılmış olacak. Banka’nın %0.25 olan faiz oranında herhangi bir değişiklik yapması beklenmiyor. Ancak para politikasına ait yapılacak açıklamalar sonrasında 20:00’dan itibaren piyasalarda volatilitenin arttığı görülebilir. FED’in, ABD ekonomisinin durumuna ilişkin değerlendirmeler ile birlikte faiz artırımının zamanlamasına ait ipuçları vermesi, Dolar’da hareketliliğin artmasını sağlayabilir. Özellikle Ocak ayındaki toplantıda kullanılan “…the Committee judges that it can be patient in beginning to normalize the stance of monetary policy.” cümlesinde değişiklik yapılıp yapılmayacağı kritik bir önem taşıyor. (Patient=Sabırlı) FED’in faiz artımı için “sabırlı” kalıp kalmayacağına ait bir ipucu olarak değerlendirilecek ifadede, “patient” kelimesinin çıkarılması Banka’nın faiz artırımına bir adım daha yaklaştığı şeklinde değerlendirilerek, Dolar’da yükselişlerin izlenmesine neden olabilir. Ancak para politikasına ait değerlendirmede FED’in “patient”, yani sabırlı ifadesini koruması, faiz artırımının öteleneceği düşüncesine destek vererek ABD’nin para biriminde sert düşüşler gerçekleşmesine neden olabilir.

2- FOMC ekonomik projeksiyonları ve üyelerin faiz artırım tahminleri

20:00’da faiz oranı ve para politikası beyanı ile birlikte, FED’in ekonomik projeksiyonlarını ve FOMC üyelerinin faiz tahminlerini de göreceğiz. FED bu dokümanları faiz beyanatından ayrı bir şekilde basına servis etmeyi tercih ediyor. Banka son olarak 17 Aralık’ta tamamlanan toplantısı sonrasında ekonomiye ilişkin tahminlerini yayımlamıştı.

--Resim-1 Eklenecek--

Yukarıda FED’in Aralık ayında yaptığı büyüme, işsizlik oranı ve enflasyon verilerine ilişkin 2014’de 2017’ye kadar ve uzun dönemli tahminleri yer alıyor. Aynı zamanda FED yetkililerinin ilgili rakamlardaki görüş değişikliklerinin daha yakından görülebilmesi için, Eylül ayında yapılan tahminler de her bir verinin altında yer almaktadır. Söz konusu rakamların olumlu yönde revize edilmesi halinde, FED’in ABD ekonomisinin daha iyi durumda olduğu düşüncesinde ve bu paralelde faiz artışına biraz daha yaklaşılmış olabileceği beklentisi Dolar’a yükselişler getirebilir. Tersi bir durumda ise ülkenin para biriminde kayıplar öne çıkabilir. Ancak son yayımlanan istihdam ve büyüme rakamlarından sonra FED’in en azından bu iki datada aşağı yönlü bir revize yapmasının daha düşük bir ihtimal olduğunu ifade edebiliriz.

Bunun yanında aynı dokümanın içerisinde FOMC üyelerinin, FED’in ilerleyen yıllardaki politika faiz oranının seviyesine ilişkin tahminleri de yer alıyor. Yetkililerin faiz beklentilerinin artması, yine Dolar’da yukarı yönlü, üyelerin faiz beklentilerindeki seviyenin düşmesi ise aşağı yönlü hareketlere yol açabilir. Bu nedenle son olarak Aralık ayında yayımlanan tablosu aşağıdaki gibi olan üyelerin faiz beklentisi dağılımı önem taşıyor.

--Resim-2 Eklenecek--

Özetlersek, buraya kadar olan kısımda 20:00 sonrası piyasalarda özellikle “patient” ifadesi, ekonomik projeksiyonlar ve üyelerin faiz oranı beklentilerinin önem taşıdığını söyleyebiliriz. Sonrasında ise dikkatler 20:30’da Başkan Yellen’a çevrilecek.

3- Başkan Janet Yellen’ın konuşması

Saatler Türkiye’de 20:30’u gösterdiğinde küresel piyasalarda tüm dikkatler, kürsünün arkasına geçecek olan FED Başkanı Janet Yellen’da olacak. Basın konferansı iki bölümden oluşacak ve önce Yellen, alınan kararların gerekçelerini sıralayacağı karar metnini okuyacak. Ardından ise soru-cevap bölümüne geçilecek ve basın mensupları Başkan’a sorularını iletecekler. Özellikle bu kısımda Janet Yellen’ın verdiği cevaplar, önceden planlanan bir metne bağlı olmayacağı için dikkatle takip edilecek. Soru-cevap bölümünde piyasalarda hareketliliğin artabileceğini söylemek yanlış olmayacaktır. Piyasalar ağırlıklı olarak Janet Yellen’ın, FED’in faiz politikasına yönelik değerlendirmelerini izleyecek.

Başkan’ın, faiz artırımının Haziran ayında yapılabileceğine ilişkin ifadeler kullanması halinde Dolar’da yükselişler izlenebilecekken, FED’in faiz artırımı için aceleci olmayacağı şeklinde yorumlanabilecek cümleler seçmesi, ABD’nin para biriminde sert kayıplara zemin oluşturabilir. Tabi ki Yellen’ın konuşmasındaki gidişatın, 20:00’da yapılacak beyanata göre şekillenebileceğini unutmamak gerekiyor. Ayrıca faiz artırımına yönelik beklentiler ile Dolar endeksinde son kaydedilen yükselişler sonrasında, ABD’nin para biriminde olası senaryolarda görülmesi beklenen yükselişlerin sınırlı kalma ihtimali göz ardı edilmemelidir.

Yeni Zelanda – Büyüme Oranı (GDP); Geride kalan yılın ikinci çeyreğinde %0.7, üçüncü çeyreğinde ise %1.0’lık (çeyreklik bazda) büyümeler kaydeden Yeni Zelanda ekonomisinin, 2014’ün son üç aylık dönemine ilişkin GDP verisi, ABD’den gelecek kritik haberler sonrasında piyasaların gündemindeki rakamlar arasında kendine yer bulacak. Yeni Zelanda’nın dördüncü çeyrekte beklentinin altında bir yol kat ettiğine işaret edecek büyüme oranı verisi ülkenin para birimi değerinde kayıplara yol açabilecekken, tahminin üzerinde bir GDP verisi ise yükselişlere destek olabilir.

İsviçre – Merkez Bankası Toplantısı; Aralık ve Ocak aylarındaki sürpriz beyanatları ile birlikte küresel piyasaları sarsan açıklamalarda bulunan İsviçre Merkez Bankası (SNB) yılın ilk “planlanmış” para politikası toplantısı ile yine gündemdeki önemli başlıklar arasında yer alacak. SNB’nin 11 Aralık 2014’de gerçekleştirilen “planlı” toplantısında para politikasında herhangi bir değişiklik yapmamasının ardından 18 Aralık’ta sürpriz bir toplantı ile faiz oranını düşürmesi, piyasaların dikkatini oldukça fazla çekmişti. %0.25 seviyesinde olan politika faiz oranı (Libor faizi) %-0.25’e çekildi ve Banka negatif faiz uygulamasına geçti. Bu tarihte Banka aynı zamanda, EUR/CHF paritesi için uyguladığı minimum kur politikasını sürdürdüğünü belirtmişti. Normal şartlarda her üç ayda bir kez toplantı yapan SNB Ocak ayında ise yine sürpriz bir karar ile bir ay içerisindeki üçüncü toplantısını gerçekleştirdi ve küresel piyasalarda deprem etkisi yaratan açıklamalarda bulundu. SNB, 3 yıl boyunca uyguladığı minimum kur politikasını, önceden herhangi bir ipucu vermeden şok bir karar ile kaldırdığını 15 Ocak 2015’te açıkladı. Banka politika faizini %-0.25’den, %-0.75’e getirdiğini açıklasa da, EUR/CHF’daki taban uygulamasının sona erdirilmesi ilgili paritenin sert düşüşler kaydetmesine neden oldu. 2015 yılının takvimlenmiş ilk toplantısında İsviçre basınında yer alan bazı haberlere göre SNB %-1.5 seviyesinde faiz oranı uygulamaya geçmeyi planlıyor. Ekonomisini ve ihracatçılarını desteklemek için kendi para biriminin çok fazla değerli olmasını istemeyen Banka’nın yapacağı faiz beyanatı ve açıklamalar, İsviçre Frankında sert hareketlerin görülmesine neden olabilir.

ABD – İstihdam Talepleri; Geride kalan hafta 289 bin Amerikalının işsizlik maaşı için başvuruda bulunduğuna işaret eden istihdam talepleri verisi, piyasa beklentilerinin altında, olumlu gerçekleşmişti. 14 Mart ile biten haftada ise 297 bin Amerikalının işsizlik haklarından yararlanma adına başvuruda bulunmuş olması bekleniyor. Verinin tahminden farklı olarak gerçekleşmesi, ABD’nin para birimi değerinde değişikliklere neden olabileceği için, ilgili gösterge yatırımcılar tarafından yakından takip edilecek.

ABD – Philadelphia FED İmalat Endeksi; Pazartesi günü yayımlanan New York FED’in hazırladığı imalat endeksinin ardından gözler, Philadephia FED tarafından açıklanacak olan ve ABD’nin üretim sektörüne ilişkin ipuçları verebilecek yeni bir rakama çevrilecek. Philadephia FED imalat endeksi, Kasım ayında 40.8 seviyesinde gerçekleşerek, Mart 2011’den bu yana görülen en yüksek seviyeye tırmanmıştı. Ancak bu zirve sonrasında, endeksin bir gerileme dönemine girdiğini ve üç ay art arda düşüş kaydettiğini gördük. Philadephia Merkez Bankası’nın, bölgesindeki yaklaşık 250 imalatçıya sorduğu soruları içeren bir anket ile oluşturulan söz konusu göstergenin beklentinin üzerinde gerçekleşmesi halinde Dolar’da yukarı yönlü hareketler izlenebilecekken, tahminin altında kalacak datalar, ülkenin para biriminde kayıplara yol açabilir.

Avustralya – RBA Başkanı Stevens’ın Konuşması; Avustralya Merkez Bankası (RBA) Başkanı Glenn Stevens’ın Cuma sabahı Melbourne’de yapması beklenen konuşması, küresel piyasaların yakından izleyeceği gelişmeler arasında yer alıyor diyebiliriz. Son aylarda RBA, kıta ülkesinin ekonomisi normalden daha fazla konuşulmaya başlandığı için gündemde kendine geniş bir yer buldu. Özellikle, petrol fiyatları öncülüğünde emtia fiyatlarındaki gerileme, Avustralya’nın önemli ihraç kalemlerinden olan demir cevherinin de düşmesine neden olmuştu. Çin ekonomisinin daha düşük hızlarda büyüme kaydetmesi de, RBA’nın faiz indirimini bir seçenek olarak değerlendirmesine neden olmuştu. Amerikan Ticaret Odası ile öğle yemeğine katılacak olan Stevens’ın para politikasına değinmesi halinde ülkenin para biriminde sert fiyat hareketleri izlenebileceği için yatırımcılar söz konusu konuşmayı mercek altına alacaklar.

Kanada – Enflasyon Oranı (CPI) – Perakende Satışlar; Haftanın son işlem gününde, Kanada ekonomisine ilişkin bilgiler verecek iki önemli makro-ekonomik gösterge dikkat çekiyor. Petrol ihraç eden bir ülke olarak, ilgili emtianın fiyatındaki son değer kayıpları ile para birimi baskı altında kalan Kanada için önemli olan enflasyon oranı ve perakende satış verileri yatırımcıların merceği altında yer alacak. Ocak döneminde aylık bazda %0.2 düşen tüketici fiyat endeksinin yanında, gıda ve enerji fiyatlarının hariç tutularak hesaplanan çekirdek enflasyon oranı ise aynı dönem için %0.2 artışa işaret etmişti. Aralık ayına ilişkin olarak açıklanan perakende satışlar ise %-2.0, çekirdek perakende satışlar %-2.3 düzeyinde gerçekleşmişti. Kanada Doları’nda sert fiyat değişimlerine neden olabilecek ilgili rakamların, para birimi üzerindeki etkilerini değerlendirirken enflasyon ve perakende göstergelerini birlikte dikkate almak daha faydalı sonuçlar alınmasını sağlayacaktır.

Türkiye – Fitch Türkiye Değerlendirmesi; Kredi derecelendirme kuruluşu Fitch’in haftanın son işlem gününde, Finlandiya, Gana ve Kongo ile birlikte Türkiye’ye ilişkin değerlendirmelerini yayımlaması bekleniyor. Seans içerisinde söz konusu açıklamanın yapılması yasak olduğu için, raporun ya sabah saatlerinde, ya da akşam, piyasalar kapandıktan sonra basına servis edilmesi bekleniyor. Fitch son olarak 3 Ekim 2014’de yayımladığı “Ülke Görünüm” raporunda, Türkiye’nin “BBB-“ olan kredi notunu teyit ederken, görünümü “durağan” olarak belirlemişti. Fitch’in açıklamalarına ilişkin spekülasyonlar ve beklentiler, hafta içerisinde yurtiçi varlık fiyatlarında etkili olabilir.

Önemli NOT: Analizler içerisinde söz edilen beklentiler ve ekonomik verilere ilişkin beklenti rakamları, 13 Mart 2015 tarihinde saat 18:00’da tamamlanan çalışmalar sonucu belirlenmiştir. Beklentiler analist ve ekonomistlere yapılan yeni anketler, ya da piyasa dinamiklerindeki farklılaşmalar sonucu haftanın ilerleyen günlerinde değişiklik gösterebilmektedir. Bu nedenle hafta içerisinde GCM Forex Araştırma Departmanı tarafından hazırlanan günlük analizlerde güncellenebilecek beklenti ve beklenti rakamlarını takip etmeniz önem taşımaktadır.

EURUSD ANALİZİ

Son zamanlarda EURUSD paritesinde önemli geri çekilmeler görmekteyiz. Bu geri çekilmeler, yeni spekülasyonların oluşmasına neden olmaktadır. En önemli spekülasyonların başında da hiç şüphesiz ki “EURUSD artık dipte bundan sonra yükselmesi gerekir” şeklindeki açıklamalar yer almaktadır. Peki, gerçekten de EURUSD paritesinin şuan bulunduğu bölgeye dip diyebilir miyiz? Bu sorunun cevabı için aylık grafikten yardım alabiliriz. İlgili grafiği incelemek için tıklayınız.

Yukarıda pastanın bütünü ile alakalı çalışmalar gerçekleştirdik. Bundan sonraki anlatacaklarımız ise kısa vadeli beklentilerle ilgili olacaktır.

Kısa vadeli olarak 1 saatlik grafiği incelediğimizde 26 Şubat 2015 tarihinden itibaren devam eden düşüş trendi net bir şekilde görülmektedir. Bu trend, 55 ve 75 saatlik üssel hareketli ortalamalar ile desteklenmekle birlikte paritede yaşanılan son yükselişlerin bu ortalamalarla sınırlı kaldığını görmekteyiz. O halde, EURUSD paritesinde kısa vadeli beklenti raporumuzu, 55 ve 75 saatlik üssel hareketli ortalamaların altında kaldığı müddetçe negatif baskının devam etmesi şeklinde düzenleyebiliriz. Yazımızı tamamlamadan önce son olarak da bu haftanın dip noktası olarak kabul edilen 1.0490 seviyesinin önemli olduğunu ifade edebiliriz. Parite eğer 1.0490 seviyesinin altında hareketler gerçekleştirebilirse satıcılı seyirde daha da istekli olabilir. Böyle bir durumda 1 Euro = 1 Dolar düşüncelerine olan inanç daha fazla artabilir. Aksi takdirde mevcut düşüşler öncesinde tepki alımları görebiliriz.

Destek: 1.0490-1.0430-1.0330
Direnç: 1.0555-1.0637-1.0716

GBPUSD ANALİZİ

Son zamanlarda GBPUSD paritesinde önemli satış baskıları görmekteyiz. 89 günlük üssel hareketli ortalama altında gerçekleştirmiş olduğu günlük kapanış ile önemli bir sinyal veren ve 34 günlük üssel hareketli ortalama altında gerçekleştirmiş olduğu günlük kapanış ile mevcut sinyali teyit eden parite, aşağı yönlü baskılarını 1.4708 seviyesine kadar sürdürdü. Haftanın son işlem gününde analizi yazdığımız şu sıralar paritenin 1.4730 seviyesine yakın seyir gerçekleştirdiğini görmekteyiz.

GBPUSD paritesinde genel görünümü incelediğimizde mevcut satıcılı seyrin devamına ilişkin düşünceler ön plandadır. Özellikle de aylık grafiği incelediğimizde RSI göstergesinin ilgili düşüşleri net bir şekilde desteklediğini görmekteyiz. 1.4660 destek noktası, bundan sonraki süreçte dikkatle takip edilmesi gerekilen bir seviye olmakla birlikte paritenin aşağı yönlü baskılarını sürdürebilmesi için kritik bir önem taşımaktadır. Parite düşüşlerine devam etmek istiyorsa 1.4660 seviyesinin altında hareketlere ihtiyaç vardır. Bu tutum, 1.4460 olmak üzere 1.4230 ve 1.3960 seviyelerinin hedeflenmesine katkı sağlayabilir. Aksi takdirde parite mevcut düşüş öncesinde tepki alımı gerçekleştirmek isteyebilir. Böyle bir durumda 1.4895 ve 1.5030 seviyeleri ilgili tepkilerde hedeflenmesi beklenilen düzeltme seviyeleri olarak kaydedilmiştir. Ancak unutulmamalıdır ki parite kısa vadeli tepki alımına maruz kalsa bile, 34 ve 89 günlük üssel hareketli ortalama altında kaldığı müddetçe orta vadeli satıcılı seyrini her fırsatta devam ettirmek isteyebilir. İlgili ortalamaların güncel değeri sırasıyla 1.5207 ve 1.5436 olarak kaydedilmiştir.

Kısa vadeli olarak hafta içerisindeki en kritik seviyemiz ise yukarıda da ifade ettiğimiz gibi 1.4660 olarak belirlenmiştir.

Destek; 1.4660-1.4460-1.4230
Direnç; 1.4770-1.4895-1.5030

USDTRY ANALİZİ

6 Mart haftasını 2,6220 seviyesinden tamamlayan Dolar/TL’de hafta içinde en düşük 2,5825 en yüksek 2,6482 seviyeleri görüldü, haftanın son işlem gününde yeni rekor seviyeye ulaşıldı.

TL cephesinde bir süredir Merkez Bankası ve faiz kararı konusundaki tartışmaların TL üzerindeki fazladan zayıflatıcı etkisi Sayın Babacan tarafından ifade edildi. Hafta içinde önce Başbakanlıkta sonra Cumhurbaşkanlığı makamında yapılan toplantılardan gelen açıklamalarda ortak karar alma, güven ve istikrarın önemi, uluslararası piyasalarda yaşanacak olası gelişmelere hazırlıklı olma konularındaki vurgu gerginliği azalttı. Söz konusu tartışmanın geride kaldığı, Sayın Cumhurbaşkanı’nın da ifade ettiği gibi tatlıya bağlandığı haberi gerginliği azaltırken Merkez Bankası ile Cumhurbaşkanlığı makamı arasında görüşmelerin sıklıkla devam edileceği ifade edildi.

17 Mart Salı günü Merkez Bankası PPK toplantısında nasıl hareket edileceği merak konusu. Her ne kadar TL son dönemde dolara karşı kendi kulvarındaki para birimlerine göre daha zayıf kalsa da dolar uluslararası piyasalarda değer kazanmaya devam ederken ve kur 2,60 seviyesinde iken PPK toplantısında faiz indirim beklentisi oldukça azaldı. Mevcut kur seviyesinde TL’yi zayıflatacak bir faiz indirimi gelmesi Merkez Bankası’nın daha yüksek kur seviyelerini kabul ettiği anlamına gelecektir. Fakat yine Sayın Babacan’ın haftanın son işlem günündeki beyanatlarında görüldüğü gibi, eğer kur sepeti yüksek kalmaya devam ederse enflasyon hedeflerinin tekrar gözden geçirilmesi gerekecek. Cumhurbaşkanlığı makamında paylaşılan 130 sayfalık raporda gördüğümüz üzere, Merkez Bankası büyümeye fiyat istikrarını sağlayarak katkı sağlama noktasındayken enflasyonun yine sorun olarak kalması, faiz indirim beklentilerini de sorgulatacaktır.

TL için bir diğer önemli tarih 20 Mart FITCH Türkiye değerlendirmeleri olacak. Kurumdan TL’yi destekleyici açıklamalar beklemesek de TL üzerinde ilave zayıflatıcı etki yaratacak beyanlar da beklemiyoruz. Mevcut risklere vurgu yapılırken, bilinmeyen-piyasaların konuşmadığı yeni bir olumsuzluktan bahsedilmesini beklemiyoruz.

17-18 Mart tarihindeki Fed toplantısı dolar cephesinde haftanın, hatta ayın en önemli gündem maddesi. Fed’in faiz artırımında sabırlı olma durumu devam edecek mi sorusunun cevabı bu toplantıda net olarak verilmese bile dip notlardan doları değerli kılacak açıklamalar gelirse dolarda değer kazanma trendi devam edecektir.

Bu noktada bakabileceğimiz birkaç veri var.

Tablo1: Tarım dışı istihdam (eklenecek)

Faiz artırımı konusunda istihdam piyasasının verdiği mesaj toparlanmanın devam ettiği yönünde. Açıklanan en son tarım dışı istihdam rakamı beklentilerin üzerinde 295.000 seviyesinde.

Tablo 2: İşsizlik azalıyor. (eklenecek)

Enflasyon konusunda ise henüz hedeften uzak bir ekonomi var.

Tablo 3: Çekirdek enflasyon (eklenecek)

ve ekonomide ciddi bir payı olan perakende sektörü rakamları parlak değil.

Tablo 4: Perakende satışlar (eklenecek)

Perakende satış rakamları 2012 yılından bu yana ilk kez üst üste 3 ay negatif bölgede. Şubat verisindeki kötü sonucu olumsuz hava koşullarına bağlasak da perakende satış verisi iyi sinyaller vermiyor. Mevcut olumsuz görüntünün sebebinde ise;

1.Artıda kalan kişisel gelirlere rağmen;

Tablo 5: Kişisel gelirler (eklenecek)

2.Azalan kişisel harcamalarda görüyoruz

Tablo 6: Kişisel harcamalar (eklenecek)

Mevcut verilere bakarsak Fed’in mart ayı toplantısında da sabırlı kalma halini devam ettirmesi beklenebilir. Fakat bu beklenti korunurken detayda geleceğe dair kullanılacak ifadeler de önemli olacaktır. Bu anlamda 17-18 mart toplantısından doları daha değerli kılacak açıklamalar yoğun mesajla görülmese bile piyasaların rahatlamasına sebep olacak, faiz artırımını öteleme anlamında mesajlar gelmesi beklenmiyorsa dolardaki düşüşler kalıcı olmayabilir.

Teknik analiz açısından 2,5825 seviyesini günlük bazda ilk destek olarak görüyoruz. Bu desteğin kırılması halinde 2,5142 desteğine doğru yaklaşılabilir.2,646 seviyesi ise en yakın zirve ve direnç bölgesi. Paritede kısa vadede 2,58-2,65 aralığında hareketler gözlenebilir. Bu aralıktan aşağı veya yukarı yönde çıkışla yeni hızlı bir yönelim mümkün. Uzun vadede ise paritede yükseliş trendi korunuyor.

Destek: 2,58-2,55-2,50
Direnç: 2,65-2,70-2,80

EURTRY ANALİZİ

Türk Lirası’nın son dönemde gerek yurtiçi gerekse yurtdışı kaynaklı etkilerle birlikte istikrarsız bir seyir ortaya çıkardığı görülmektedir. Genel hatları belirleyen (orta ve uzun vadeyi) faktörler, gelişmekte olan ülke para birimlerine benzer olsa da, kısa vadede gün aşırı beklentilerin sıkça değişim gösterdiğini ifade edebiliriz. Bunun da ana sebepleri arasında siyasi otorite ile para otoriteleri arasındaki hedef uyumsuzluk ile TCMB’nin kurları rahatlatmaya yönelik çabaları ön planda yer alıyor. Özellikle EURTRY paritesinde volatilitenin artarak gün içerisindeki hareketleri oldukça etkili duruma getirdiği süreçte, büyük resmi teknik açıdan incelemek belirsizliği büyük ölçüde azaltabilecektir.

Orta ve Uzun Vadeli Görünümlerde Ayrışma Sürüyor

Kısa vadeli görünümün artan volatilite ile birlikte günden güne değişim gösterebildiği süreçte, EURTRY paritesinin uzun vadeli olarak yükseliş görünümünde olduğunu, fakat içinde bulunduğumuz dönemin ise bir düzeltme eşiği içerisinde yer aldığını söyleyebiliriz. Haftalık grafiği incelediğimizde;

1. Aşama olarak gördüğümüz kısımda, 1,89’lardan başlayan bir yükseliş eğilimi karşımıza çıkmaktadır. Bu oluşum, 2,59 altında sınırlı kalıp geri çekilme yaşamış ve 2,1650 (Fibonacci %61,8) üzerinde tutunmayı başarmıştır-ki bu tutum uzun vadede devam etmekte olan yükseliş trendinin temelini oluşturmayı sürdürmektedir.

2. Aşamada ise trendin oluşmasına yardımcı olan 2,1650 bölgesi üzerinde başlayan yükselişlerin, 2,2726 ile zirveyi gördüğünü ve bu bölgeden geri çekildiğini görüyoruz. Söz konusu geri çekilmelerde 3. Aşamada bahsedeceğimiz kanal oluşumu karşımıza çıkmakla birlikte, özellikle 2,59 (Fibonacci %61,8) üzerinde sınırlı kalan geri çekilmeler dikkat çekmişti.

3. Aşamada ise içinde bulunduğumuz düşüş kanalını görüyoruz. Bu süreçte, uzun vadede devam etmekte olan yükseliş trendinin devamlılık sağlayabilmesi için gerekli koşulun 2,59 seviyesi üzerinde kalması olduğunu söyleyebiliriz. Bu potansiyelin, aktif bir şekilde görülebilmesi için ise, hem Fibonacci %38,2 toparlanma seviyesi hem de düşüş kanalının üst noktası olan 2,85 seviyesi üzerinde haftalık kapanışların görülmesi gerekmektedir. Aksi halde, yani 2,85 altındaki seyir sürdükçe, uzun vadeli trendi sorgulayabilecek bir düşüş eğilimi söz konusu olabilir.

Göreceli Güç Endeksi (RSI):RSI indikatörüne baktığımızda, her aşama için ortak özelliğin, aşırı satış bölgesi olan 30 seviyesi altına sarkamama durumu olduğunu görüyoruz. Dikkat çeken ise, paritenin %61,8 bölgesini test etme eğilimine girdiği iki süreçte (mor ile belirtilen) bu bölgeye yaklaşmasıdır.

Paritede yükseliş baskısının aktif halde devam edebilmesi için 2,85 seviyesinin aşılması yanında, düşüş kanalı boyunca RSI’da direnç oluşturan 54 – 59 bölgesinin aşılması gerekmektedir. Bu şart sağlanamadığı müddetçe, indikatörün orta vadeli düşüş kanalını desteklemesi söz konusudur.

Destek: 2,7185 – 2,6900 – 2,6600
Direnç: 2,8000 – 2,8500 – 2,8900

USDJPY ANALİZİ

USDJPY paritesinin, geçtiğimiz hafta 120,50 seviyesi altında gerçekleştirdiği seyri, söz konusu seviyenin üzerine taşıyarak yükseliş trendinin güncelliği açısından önemli bir aşama kaydettiğini gördük. Önümüzdeki süreçte, yükseliş trendinin güncel sınırı olan 120,50, aşılması durumunda trendin güncelliğini koruması beklenen 122,00 ve trendin kırılması durumunda yeni stratejilerde etkili olabilecek 118,80 seviyesi en kritik bölgeleri oluşturmaktadır.

Yükseliş trendinin güncel sınırı olan 120,50 seviyesi üzerinde yukarı yönlü baskının etkili olması beklenmektedir. Gerçekleşebilecek alımlarda 122,00 seviyesi hedeflenebilecekken, bu seviyenin aşılması ve bölgede gerçekleşebilecek günlük kapanışlar, söz konusu trendin güncelliğini koruması açısından kritiktir. Ancak, bu tutumun korunamaması, 122,00 seviyesi altındaki seyir veya 120,50 seviyesinin kırılması, tek başına düşüş trendi oluşumları için yeterli olmayabilir. Yatay bir seyir görmemize neden olabilecek bu tutumda, 118,80 seviyesi hedeflenebilecekken, daha etkili bir düşüş beklentisi için 118,80 seviyesi altındaki günlük kapanışlar izlenmelidir. Ek olarak, 120,50 seviyesi altındaki günlük kapanış veya kapanışlar, yükseliş baskısının sınırlanmasıyla birlikte kısa vadeli düşüşlere neden olabilir.

Göreceli Güç Endeksi RSI’a baktığımızda, yükseliş eğiliminin sürdüğü görülüyor. Aşırı alım bölgesi olan 70 seviyesi üzerine ulaşma çabalarıyla desteklenebilecek yükseliş trendi, söz konusu eğimini koruduğu müddetçe agresif yapıdaki trend korunabilir. Ancak ana hareket, yatay düzlemde ve 30 seviyesi üzerindeki yeşil çizgiyle belirtilmiştir. Bu nedenle, gerçekleşebilecek düşüşlerin kısa vadeli olabileceği unutulmamalıdır.

Destek: 120,50 – 118,80 – 117,05
Direnç: 122,00 – 123,20 – 124,15

EURJPY ANALİZİ

EURJPY paritesindeki fiyatlamalara baktığımızda, hafta boyunca gördüğümüz düşüş trendinin haftalık bazda oldukça etkili bir fiyatlamaya yol açtığını söyleyebiliriz. Büyük resme baktığımızda, 2012 yılı ortalarından başlayan ve 149,78 seviyesine kadar ulaşan yükselişin ardından, 2015 ile birlikte yoğun bir satış maratonu görüyoruz. İçinde bulunduğumuz haftada, Fibonacci 38,2% toparlanma seviyesi olan 125,50 seviyesinin kırıldığını görüyoruz. Paritedeki önemli bir toparlanma eşiği olabilecek bu seviyenin kırılmasıyla birlikte, düşüş baskısının gün aşırı beklentileri desteklediğini söyleyebiliriz. Gerçekleşebilecek satışlarda, 125,00 ve Fibonacci 50,0% toparlanma eşiği olan 121,95 seviyeleri hedeflenebilecek noktalar olarak karşımıza çıkmaktadır.

Paritede sert satışlar sonrasın oluşabilecek tepkilerde, 128,50 seviyesinin bu fiyatlamaya etkileri izlenebilir. Gerçekleşebilecek alımlar, bu seviye üzerinde günlük kapanışları desteklediği takdirde, yükseliş trendinin devamına ilişkin fiyatlamalarla birlikte 131,80 seviyesi hedeflenebilir. Ancak, bu bölgede kalıcılık en az iki günlük kapanışla sağlanamadığı müddetçe, paritenin önemli Fibonacci seviyeleri olan 38,2% ve 61,8% bölgesinin oluşturduğu alanda seyretmesi söz konusudur.

Destek: 125,00 – 123,35 – 121,95
Direnç: 128,50 – 131,80 – 134,30

AUDUSD ANALİZİ

AUDUSD paritesinde haftanın en önemli gelişmesinin, günlük kapanışları sınırlandıran 0,7715 seviyesinin kırılması olduğunu söyleyebiliriz. Bu gelişmeyle birlikte düşüş trendini belirleyen 34 ve 50 günlük üssel hareketli ortalamalardan (güncel seviyeleri sırasıyla 0,7805 ve 0,7885) uzaklaşan bir fiyatlama görsek de, 0,7715 seviyesinin oluşturduğu direnç gün içi beklentilerde etkisini gösterdi. Önümüzdeki süreçte, hareketli ortalamalar altında etkili olan trendde, 0,7715 seviyesinin aşağı yönlü baskıyı desteklemesi beklenmektedir. Gerçekleşebilecek satışlarda 0,7560 seviyesi hedeflenebilecekken, bu seviye altında gerçekleşebilecek fiyatlamalar, özellikle günlük kapanışlar düşüş baskılarının netlik kazanmasına ve son yılların en düşük seviyelerinin görülmesine neden olabilir.

Paritede görülebilecek olası toparlanma isteğinde 0,7715 seviyesinin özellikle günlük kapanışlara yönelik tepkisi dikkatle izlenmelidir. Söz konusu seviye üzerinde günlük kapanış sağlanamadığı müddetçe yeni satış baskıları oluşabilecekken, bu şartın korunamaması tepki isteğinin hareketli ortalamaları test etmesine neden olabilir. Ancak, 50 günlük üssel hareketli ortalama üzerinde peş peşe iki günlük kapanış oluşmadığı müddetçe, gerçekleşebilecek yükselişlerin yeni satış baskısıyla karşılaşabileceği unutulmamalıdır. Bu süreçte, Göreceli Güç Endeksi RSI’da 52 seviyesinin tepkileri de teyit amacıyla takip edilebilir.

Destek: 0,7560 – 0,7440 – 0,7300
Direnç: 0,7815 – 0,7865 – 0,7945

USDCAD ANALİZİ

USDCAD paritesinde haftalık bazda son 6 haftanın en net yükselişini görürken, bu hareketin ise en net tepkilerinin haftanın son işlem gününde gerçekleştiğini söyleyebiliriz. Önümüzdeki süreçte, yükseliş kanalının alt noktası ve aynı zamanda Fibonacci 23,6%’lık toparlanma seviyesi olan 1,2700 üzerinde yükseliş baskısının etkili olması beklenmektedir. Alımlarla birlikte 1,2800 seviyesinin aşıldığı süreçte, bu bölgede kalıcı olma çabası gün aşırı yükseliş beklentilerinin ve trendin güncelliğini koruyabilmesi açısından kritik önem taşımaktadır. Bu şart sağlandığı taktirde yeni taban potansiyeli taşıyan 1,2800 seviyesi, kanal içerisinde 1,2900 seviyesinin hedeflenmesine katkı sağlayabilecekken, aşılan her seviye üzerinde oluşabilecek 4 saatlik kapanışlar, bu tutumun tekrarlanmasına imkan sağlayabilecektir.

Paritede gerçekleşen sert yükseliş sonrasında olası geri çekilmelerde 1,2700 seviyesi hedeflenebilecekken, bu sertlikte bir tepki gerçekleşmemesi sadece yeni zirve arayışının başarısız olmasıyla da karşımıza çıkabilir. Kanalın güncelliğini yitirmesine neden olabilecek bu durum, düşüş trendinin başladığını söylemek için tek başına yeterli değildir. Ancak, trendin kırılması durumunda diğer önemli Fibonacci seviyeleri olan 1,2600 ve 1,2550 takip edilebilir.

Destek: 1,2800 – 1,2700 – 1,2600
Direnç: 1,2900 – 1,3050 – 1,3130

BRENT PETROL ANALİZİ

Brent petrol 60 dolar altında seyrine devam ediyor. Genel görünüm hala zayıf. Uzun vadeli düşüş trendi devam ediyor. Fakat 50 günlük ortalamadan çok uzaklaşmamak yine de kısa vadeli yükseliş beklentilerinin korunmasına sebep olabilir. 58 dolar seviyesi üzerinde gün sonu kapanışlarla kalınabilirse 58-63 dolar aralığındaki harekete geri dönülebilir. Ancak 58 dolar seviyesi altındaki kapanışların devamı gelirse zayıflık işaretleri artabilir ve 54 dolar desteğine doğru geri çekilme yalanabilir.

Destek: 58,00-54,00-52,00
Direnç: 64,00-68,00- 73,00

HAM PETROL ANALİZİ

Ham Petrol, uzunca bir süredir düşüş trendi içerisinde hareketlerine devam etmektedir. 21 ve 55 günlük üssel hareketli ortalamalar da mevcut düşüş trendini destekleyen en önemli göstergelerin başında yer almaktadır. Ham Petrol fiyatı eğer bu ortalamalar altında kalmayı sürdürürse aşağı yönlü baskısına kaldığı yerden devam etmek ve daha önceki dip nokta olan 43.57 seviyesini yeniden test etmek isteyebilir. Özellikle yeni dip bölgelere doğru hareketler gerçekleştirecek mi sorusunun cevabı için de 43.57 seviyesi dikkatle takip edilmelidir.

Artık dibe ulaştık mı? Bundan sonraki her düşüşü ALIŞ fırsatı olarak değerlendirebilir miyiz?

Bu sorunun cevabı için en azından kısa vadeli trend değişikliğine ihtiyaç vardır. Mevcut düşüş trendi sonlanmadan dip düşüncesinde yer almak doğru bir yaklaşım olmayacaktır. Bu tür kararsız ortamlarda özellikle karar vermek için diğer zamanlara nazaran daha fazla sabır ve takip gerekmektedir. Özellikle de 21 ve 55 günlük üssel hareketli ortalamalar bu konuda bize önemli fırsatlar sunabilir. Bu bağlamda da düşüş trendi sonlanmadığı müddetçe alış tarafında değil, satış tarafında yer almamız işlem psikolojimiz adına önem arz etmektedir.

Destek: 45.00-43.70-42.00
Direnç: 47.25-49.45-52.45

ALTIN ANALİZİ

Altın zayıf kaldığı bir haftayı daha geride bıraktı. 6 Mart haftası 1162 dolar seviyesinden tamamlanmıştı. Hafta içinde 1147 dolar seviyesine kadar inildi.

Altın için ana belirleyici etken doların değeri olmaya devam ediyor. Dolar endeksi yükseliyor. 25 Şubat tarihinde 94,20 seviyesinde olan dolar endeksi ( aynı tarihte altın 1204 dolar seviyesindeydi) hafta içinde 100 seviyesine ulaştı (altın 1147 dolar seviyesini gördü).

Dolar endeksi ile altın arasındaki ilişkiyi aşağıdaki grafikte görebilirsiniz.

Altın – Dolar Endeksi grafiği eklenecek

Dolar değer kazanırken altın fiyatı aşağı yönde baskılanmaya devam ediyor.

Diğer taraftan riskli varlık sınıfındaki hisse senedi piyasalarında, bazı büyük borsa endekslerinde ara ara gerilemeler olsa ana yükseliş trendi korunuyor, bazılarında ise yeni rekorlar kırılıyor.

SP500 endeksi

#S&P500Weekly grafiği eklenecek

DAX30 Endeksi

#DAX30Weekly grafiği eklenecek

Sonuçta altın yükseliş için sağlam dayanaklar bulmaktan şimdilik uzak görünüyor.

Teknik anlamda 1180 desteğinin kırılmasından sonra 1150 dolar üzerinde kalma çabası devam etse de bu seviyeyi düşüşün bittiği, yükselişin başlayacağı bölge olarak göremiyoruz. Fed toplantısından doları değersiz kılacak bir açıklama ihtimali 1180 dolar seviyesine doğru bir hamle yaratabilir. Tersi durumda, önümüzdeki hafta daha değerli bir dolar görürsek altının 1131 seviyesine doğru geri çekilmesi beklenebilir.

Destek: 1150-1131-1100
Direnç: 1180-1200-1220

GÜMÜŞ ANALİZİ

Dolardaki değer kazanımı her varlık gibi gümüşü de aşağı çekti. 6 Mart haftası 15,88 seviyesinden tamamlanmıştı. Hafta içinde 15,27 seviyesi görüldü. 15,50 seviyesi önemli bir destek bölgesi. Bu seviye üzerinde gün sonu kapanışların yaşanması 16,70 seviyesinden başlayan düşüşün durduğu anlamına gelebilir. Ancak geri çekilme 15,50 seviyesinde durmaz ve gün sonu kapanışlar 15,50 seviyesi altında oluşmaya başlarsa 15 dolar seviyesine doğru geri çekilme beklenebilir

Destek: 15,50-15,10-14,70
Direnç: 16,18-16,70-17,20

DAX30 ANALİZ

Geçtiğimiz haftaki bültenimizde Dax30 endeksi için 11370 seviyesinin önemli olduğunu, endeksin bu seviye üzerinde haftalık kapanışını sürdürmesi durumunda FE %161.8 oranına tekamül eden 12048 seviyesine doğru hareketlerin oluşma ihtimalinin güçlenebileceğini ifade etmiştik.

“Dax30 endeksi, geçtiğimiz hafta haftalık kapanışını 11510 seviyesinde gerçekleştirdi. Bu haftaki performansını incelediğimizde, mevcut yükselişler öncesinde güç kazanmak anlamında kısmi bir tepki satışı gerçekleştirdi ve bu düşünce ile 11401 seviyesini test etti. Daha sonra toparlanarak yeniden 11370 seviyesi üzerinde hareketler gerçekleştiren endeks, haftanın son işlem gününde şu sıralar 11865 seviyesine yakın seyrini sürdürmektedir.”

Yeni haftayı değerlendirdiğimizde geçtiğimiz hafta üzerinde durmuş olduğumuz senaryo geçerliliğini korumaktadır. Yani Dax30 endeksi 11370 seviyesi üzerinde haftalık kapanışını sürdürdüğü müddetçe mevcut fibonacci hedefimizin hedeflenme ihtimali güçlenmektedir.11370 öncesindeki ilk destek 11600 olarak kaydedilmiştir.

NOT: 12048 seviyesi üzerindeki olası hareketlerde ise diğer fibonacci expansion seviyesi olarak kaydedilen 13793 direnci gündemimizde yer alabilir.

Destek: 11600-11370-11190
Direnç: 11900-12048-12200

S&P500 ANALİZ

Geçtiğimiz haftaki bültenimizde, S&P500 endeksi için orta vadeli olarak 40 haftalık üssel hareketli ortalama üzerinde yükseliş beklentilerimizin devam ettiğini ifade etmiş, yükseliş trendi içerisinde kısa vadeli tepki satışı oluşacak mı oluşmayacak mı sorusunun cevabı içinse 2080 – 2095 bölgesinin dikkatle takip edilmesi gerektiğini ilişkin paylaşımlar gerçekleştirmiştik.

“S&P500 endeksi, hafta içerisinde 2080-2095 bölgesi altına sarkarak tepki satışı konusunda önemli bir adım attı ve bu düşünce yapısı ile hafta içerisinde 2038 seviyesini test etti. Bu geri çekilme sonrasında toparlanan endeks, haftanın son işlem gününde şu sıralar 2041 seviyesine yakın hareket etmektedir.”

Genel görünümü incelediğimizde, 40 haftalık üssel hareketli ortalama orta vadeli olarak önemini korumakla birlikte bu ortalama üzerindeki hareketler, Fibonacci Expansion (FE) %61.8’lik orana tekamül eden seviye olarak 2143 direncinin hedef bölgesi olmasına katkı sağlamaktadır. 1999 olarak güncelliğini koruyan bu ortalama öncesindeki ilk önemli destekse, bu haftanın dip noktası olarak kaydedilen 2038 seviyesi belirlenmiştir.

Destek: 2038-2015-1999
Direnç: 2088-2117-2143

GCM Forex Haftalık Bülteni Hazırlayanlar:
Araştırma Direktörü: Erdoğan TURAN – “Brent Petrol, USDTRY, Altın ve Gümüş Analizi”

Başanalist: Kudret AYYILDIR - “EURUSD, GBPUSD, Ham Petrol, Dax30, S&P500 Analizi”
Analist: Sermet DOĞAN - “Makro-Ekonomik Gelişmeler ve Ekonomik Takvim”
Yardımcı Analist: Umut TUNCER - “USDJPY, EURJPY, AUDUSD, EURTRY ve USDCAD Analizi”

NOT: Bu analizler GCM Forex’den izinsiz olarak yayınlanamaz, kaynak gösterilmeden kullanılamaz.

http://www.gcmforex.com/

Günlük piyasa analiz ve yorumları ücretsiz e-posta adresinize gelmesini istiyorsanız tıklayın ve formu doldurun.

Etiket: Altın, Avro, Avustralya Doları, Crude Oil, Dax30, Dolar mı alalım TL’de mi kalalım, Döviz, Emtia, Endeks, Erdoğan TURAN, EURUSD, Euro, EURTRY, Foreks Eğitimi, Foreks Makaleleri, Foreks, Forex Analizleri, Forex Teknik Analiz, Forex Temel Analiz, Forex Yorumları, Forex, FX, GBPUSD, Gold, Haftalık Emtia Analizleri, Haftalık Endeks Analizleri, Haftalık Forex Analizleri, Haftalık Parite Analizleri, Ham Petrol, Kudret AYYILDIR, Parite, S&P500, Sermet Doğan, Standart and Poor's, Sterlin, Türk Lirası, Umut TUNCER, Yen, AUDUSD, EURJPY, USDJPY, USDTRY, Brent Petrol, Gümüş, Silver

Risk Açıklaması: “Burada yer alan yatırım bilgi, yorum ve tavsiyeleri yatırım danışmanlığı kapsamında değildir. Yatırım danışmanlığı hizmeti, yetkili kuruluşlar tarafından kişilerin risk ve getiri tercihleri dikkate alınarak kişiye özel sunulmaktadır. Burada yer alan yorum ve tavsiyeler ise genel niteliktedir. Bu tavsiyeler mali durumunuz ile risk ve getiri tercihlerinize uygun olmayabilir. Bu nedenle, sadece burada yer alan bilgilere dayanılarak yatırım kararı verilmesi beklentilerinize uygun sonuçlar doğurmayabilir.” http://www.gcmforex.com/hakkimizda/risk-bildirim-formu/

Reklam
Kobitek'e ücretsiz üye olun

2061 kere okundu

Reklam

Destekçilerimize Teşekkürler


Kozyatağı Mahallesi Sarı Kanarya Sokak Byofis No: 14 K:7 Kadıköy 34742 İstanbul
Telefon: 0216 906 00 42 | E-Posta: info@ kobitek.com

KOBITEK.COM, bir TEKNOART Bilişim Hizmetleri Limited Şirketi projesidir.

2001 yılından beri KOBİlere ücretsiz bilgi kaynağı olma hedefi ile, alanında uzman yazarlar tarafından sunulan özgün bir iceriğe sahiptir.

Tüm yazıların telif hakları KOBITEK.COM'a aittir. Alıntı yapılabilir, referans verilebilir, ancak yazarın kişisel bloğu dışında başka yerde yayınlanamaz