Milyonlarca bilgisayar Internet denilen bir ağ ile birbirine bağlı. Aşağıdaki şekilde göreceğiniz gibi ev kullanıcıları kişisel bilgisayaraları ile, kurumsal kullanıcılar ise içinde bulundukları ağdaki sunucu üzerinde yerel bir ISS (Internet Servis Sağlayıcı) ya bağlanırlar. Genelde ev kullanıcıları çevirmeli ağ, yani telefon hattı, veya kablonet veya ADSL vb. yöntemleri kullanırken. Kurumlar bunlardan farklı olarak T1, OC3 gibi çok daha hızlı optik hatları da kullanırlar. Yerel ISS, ülke veya bölge genelinde alt yapıya sahip daha büyük bir ISP'ye bağlanır. Ve bölgesel ISP de daha da büyük bir global ISS'ye bağlanır. Örnek vermek gerekirse yerel ISS, Superonline, Bölgesel ISS, Türk Telekom ve global ISS geçtiğimiz günlerde iflas eden worldcom olabilir. ISS ler arası bağlantılar fiber optik kablolar kullanılarak sağlanır. Bu bağlantılar çok daha hızlı ve büyük bant genişliğine sahiptir. Örneğin bir modem saniyede 30-50bin bit veri aktarırken T1 hatlar aynı sürede 1,5milyon bit aktarılır.
Sıkça duyduğumuz İngilizce karşılıkları ile server ve client. Prensip olarak bilgisayar ağlarında bir bilgisayar diğer bilgisayardan bir istekte bulunur. Bu nedenle istemci diye adlandırılır. Diğer bilgsayar istenen dosyaları istemciye sunar. Bu nedenle sunucu diye adlandırılır. Genel olarak sunucu özel bir bilgisayar olarak algılanmaktadır. Oysa ki sunucu, bir yazılımdır ve yeterliliği olan her hangi bir bilisayarda çalışır. Yani teorik olarak bir sunucu bilgisayar, istemciden daha kötü donanım özelliklerine sahip olabilir. Ancak tabii ki, bir sunucu birden çok istemciye aynı anda hizmet edeceği için genellikle sunucların kurulduğu bilgisayarlar performanslı bilgisayarlardır. Ve yine çoğu kez, ağdaki istemcileri ihtiyaç duyacakları sunucuların çoğu veya hepsi bu bilgisayara yüklenerek bir sunucu bilgisayar oluşturulur. Örneğin büyük ölçekli olmayan çoğu durumda web sunucu, ftp sunucu, posta sunucusu aynı bilgisayardadır. Ancak işler büyüdüğünde, örneğin sık sık yüzbinlerce posta gönderilmeye başlandığında, her ay milyonlarca sayfa sunulmaya başlandığında bu sunucu yazılımları ayrı bilgisayarlara yüklenip, örneğin sadece e-posta alıp veren bir posta sunucu, sadece sayfa gösteren bir web sunucu oluşturulur.
Buradaki en önemli sorun, gitmek istediğiniz sitenin IP numarasını aklınızda tutmanızın zorluğudur. Bu nedenle Internet'te DNS yani Domain Name Server denilen Alan Adı Sunucuları bulunur. Alan adı sunucuları aslında alan adları ile bunların karşılığındaki IP numaralarını saklayan veri tabanlarıdır. Ünüversiteler, ISS'ler tarafından küçük ölçekte oluşturulup güncellenirken, en nihayaetine alan adlarının tahsisi konusunda yetkili olan Network Solutions'a kadar ulaşırlar. Kısaca istemci Internet üzerindeki DNS'lere aradığı adresi bulana kadar sorar ve en sonunda IP numarasını öğrenir.
Sunucular Internet üzerinde haberleşmek için numaralı portara sahiptir. Sunacakları tüm hizmet gruplarını farklı portları kullanarak kendilerine ulaşan istemciye sağlarlar. Tabii özel bir yazılım (firewall) ile korunmuyorsa. Bir sunucu hizmeti serbest olan her hangi bir porta atanabilir. Ancak varsayılan değerleri kullanmadığınızda, istemcinin port numarasını da belirtmesi gerekir. Örneğin web sayfaları varsayılan olarak 80 numaralaı portttan sunulur. Eğer bir sunucuda web sayfaları 975 numaralı porttan sunulacaksa, tarayıcı programın adres çubuğuna http://www.teknoart-design.com:975 olarak yazılmalıdır. Burada iki nokta üstüsteden sonraki raka haberleşilecek portun numarasıdır. Daha önce belirttiğimiz gibi, hiç birşey yazılmadığın tarayıcı bunu varsayılan değer yani 80 numaralı port olarak algılar. Sık kulanılan bazı hizmetlerin varsayılan port numaraları şöyledir:
Protokoller sunucu ve istemcilerin birbirleri ile haberleşmek için kullanadıkları önceden belirlenmiş bazı kelime ve kodlardan ibarettir. Kaba bir benzetmeyle şöyle açıklayabiliriz. Telefon idaresine gittiğinizde duvara asılı bir çok dilekçe örneği görürsünüz. Nakil için şu, telefonu kapatmak için şu, devretmek için şu gibi. İsteğinize hangisi uyuyorsa onu kendi ihtiyacınıza göre yazar, örneğin isminizi , adresinizi, telefon numaranızı belirtilen yerlere yazar ve verirsiniz. Bundan sonra idare isteğinizi yerine getirir. İşte protokoller de aynen bu şekildedir. Web sunucudan sayfa istemek için ilgili porta bağlanıp isteğinizi ileten bir dilekçe gibidir.
Bigisayarınızda bulunan web tarayıcı programı (Internet Explorer, Netscape, Opera vb) çalıştırıp, adres çubuğuna bir URL (Uniform Resource Locator) adresini yazıp çalıştırdığınızda, tarayıcı program bunu üç bölüme ayırır.
KOBITEK.COM, bir
TEKNOART Bilişim Hizmetleri Limited Şirketi projesidir.
2001 yılından beri KOBİlere ücretsiz bilgi kaynağı olma hedefi ile, alanında uzman yazarlar tarafından sunulan özgün bir iceriğe sahiptir.
Tüm yazıların telif hakları KOBITEK.COM'a aittir. Alıntı yapılabilir, referans verilebilir, ancak yazarın kişisel bloğu dışında başka yerde yayınlanamaz