Kadın Girişimcilerin Başarı Hikayeleri: Nur Beğen

Bu yazıyı paylaş
X It! LinkedIn Facebook
Kadın Girişimcilerin Başarı Hikayeleri:  Nur Beğen

Nur Beğen, Dünyaca ünlü Türk havlularını organik olarak satıyor. Çocuklar için organik oyuncaklar yapıyor. Farklı ve gelecek vaad eden bir iş kolunda öncü bir şirketi yönetiyor.

Kısaca kendinizden bahsedermisiniz?  

1978 Ankara doğumluyum. TED Ankara Koleji 96 Mezunuyum. Daha sonra Gazi Üniversite’sinde Endüstri Mühendisliği okudum ve Bilkent Endüstri Mühendisliği bölümünde master yaptım. 

Kendi işinizi yapmaya nasıl karar verdiniz? Bunu yapmaya karar verirken kimden destek aldınız?

Her zaman kendi işimi yapmak istedim aslında. Kendimi ifade edebileceğim, bir yaşam felsefesi olarak hem inanabileceğim ve kendimi adayabileceğim bir iş kolu arıyordum. İş fikri olarak bana kimse destek olmadı, hatta yakın çevrem hiç bilmediğim bir sektöre girdiğim için çıldırdığımı bile düşündü. 

Ne üzerine bir iş yapıyorsunuz? Başka iş fikirleri varken neden bu işi yapmaya karar verdiniz?

Sadece sertifikalı organik ürünlerin satışını yaoan Organikturk.com’un kurucu ortağıyım . Aynı zamanda OrganicEra ( Ingilizce Organik Çağ anlamına geliyor ) markası altında tümü organik sertifikalı havlu, bornoz gibi ev tekstil ürünleri, bebek kıyafetleri, spor kıyafetleri ve oyuncaklar tedarik ediyor ve üretiyor. Biz kendi markamızınl yaratırken piyasada mevcut olmayan ürünleri sunmak istedik. Bu anlamda da ünü Dünya çapında olan Türk havlularını organik olarak satmaya karar verdik. 

“Sağlıklı çocuklar için sağlıklı oyuncaklar “ sloganı ile de organik oyuncaklar arkasından geldi. Organik oyuncaklar sayesinde çocuklar oyuncaklar ile oynarken annelerin içi rahat ediyor. Çocuğunuz oynarken, dokunurken, hatta ağızlarına temas ettirdiklerinde bile bebekleriniz zarar görmezler.

Organik tekstile ilgi duyuşum bir dergi de okuduğum makale ile başladı. Ben aslında Endüstri Yüksek Mühendisiyim ve tekstille ilgi bir geçmişim de yok, ama makaleyi okuduğum 2005 senesinde teksilde Çin’de üretilen ucuz ürünlerle ilgili Türkiye epey kan kaybetmişti ve okuduğum makalede bu darboğazdan çıkmak için bir alternatif olarak organik teksil üretimi yapmak öneriliyordu. 

Daha sonra şahsi merakımdan dolayı yaptığım araştırmarda, bizim hiç haberimiz olmadığı halde -Türkiye’nin zaten organik pamuk üretiminde Dünya’nın en büyük üreticisi olduğunu ve Türkiye’de hali hazırda çeşitli bitmiş ürünlerin ihracatını yapan pek çok firma olduğunu öğrendim. Bizim saf sandığımız ve hala teksil üretimde en çok kullanılan ham madde olan konvansiyonel pamuğun yetişmesi için ne kadar kimyasal ve sentetik gübre ve böcek öldürücü gerektiğini öğrendiğimde, organik pamuğun hem kendi sağlığımız, hem de dünyamızın geleceği için ne kadar önemli olduğunu anlayıp bu konuda çalışmaya karar verdim. 

Fiyat rekabeti nedeniyle güç kaybeden Türk tekstil sektörüne rağmen, "organik tekstil" ile  çevreye duyarlı, alım gücü yüksek müşteri kitlesine üretim yapabileceğimi, Türk tekstil sektörünün "imajını yükselterek”,  yaşam felsefesi olarak da hayatımı adayabileceğim bu iş bulduğumu hissettim.

Makaleyi okuduktan sonra ilk yaptığım şey bir organik pamuk tarlasını ziyaret etmek olmuştu. Anadolu ‘da “Beyaz gelincik” denen pamuğa bağlanmamak mümkün değil zaten. Ağırlıklı olarak ihracata yönelik çalıştığımız için yabancı müşterilerimiz pamuk tarlalarını da görüp bütün süreçler hakkında detaylı bilgi sahibi olmak istiyorlar. Onlarla beraber ben de Söke’de, Manisa’da ve Amik ovasında organik pamuk tarlalarını geziyorum hala.

Bu işi yaparken ne tip sıkıntılarla karşılaştınız ve bunları nasıl aştınız? Sizce kendi işinizi kurarken nelere dikkat etmek gerekiyor? Hangi konularda bilgi sahibi olmak gerekiyor?

Hiç bilmediğim bir sektörün içine atlamak beni çok yordu. Tekstil Türkiye’deki en kuvvetli iş kollarından birisi ama idare edilmesi bir o kadar da zor bir sektör. Zamanında yüklenmeyen mallar, geciken siparişler ve işi yaparken öğrenmek zorunda olmak insana çok pahalıya patlıyor. Bir marka yaratmak için çok yatırım yapmanız gerekiyor. Mesela ilk işe başlarken kurumsal kimliğinizi, amaçlarınızı ve marka felsefenizi çok iyi belirlemeniz gerek. Bunları zaman içinde belirlemeye çalışmak insana hem prestij hem de para kaybettiriyor.

İş hayatında kadın olarak yer almanın zorlukları var mı sizce? Varsa nelerdir?

Özellikle içinde bulunduğum tekstil sektörü daha çok erkeklerin egemen olduğu bir sektör. Elinizi sağlam masaya vurmadığınız anda ne iyi kalite mal alabiliyorsunuz, ne de üreticiler sizi ve yaptığınız işi ciddiye alıyor. Ben bir de genç gözüktüğüm için hala ciddi iş toplantılarında kendimi ciddiye aldırmak için epey sıkıntı çektiğimi itiraf etmeliyim. 

Yaptığınız işten istediğiniz sonuçları alabildiniz mi? İleriye yönelik koyduğunuz hedefler nelerdir?

Evet, Türkiye’de adı çok duyulmamış organik ürünleri satıyoruz. Türkiye’nin ilk organik sertifikalı havlu ve oyuncak markasıyız. Hep çok iyi kalite mallar ürettik, her zaman verdiğimiz sözleri tuttuk. Ankara’da, Antalya’da, Samsun’da sadece bizim ürünlerimizi satan mağazalar var. 100 ‘ün üzerinde ürün kalemi üretiyoruz, ve bunun için bir talep doğurduk. 

Kendi işini yapmak isteyen kadınlara neler tavsiye edersiniz?

Kendi işini yapmak çok keyifli ama bir o kadar da yorucu. Kendi işinizi yaptığınız zaman aksam 9’dan sonra gece geç saatlere kadar hala çalışıyor olmaya kendinizi hazırlamanız lazım. Tatilde bile cep telefonu elinizde gezmeye, hem muhasebe departmanı gerektiğinde de depo görevlisi olarak çalışmaya hazırlıklı olmalarını tavsiye ediyorum.

Konuyla ilgili sizden fikir almak isteyenlerin size ulaşabileceği bir e-posta adresi veya veya yaptığınız işle ilgili bilgi almak isteyenlerin girebileceği bir web sayfası var mı?

Ürünlerimiz hakkında bilgilere www.organikturk.com , www.organicera.com ve www.organicera.com.tr sitelerinden ulaşabilirsiniz.
nur@organicera.com e-mail adresinden bana da her zaman ulaşabilirsiniz.

ücretsiz üye olun

98356 kere okundu

Etiketler:

Lise eğitimini TED Ankara Kolejinde tamamladıktan sonra Bilkent Üniversitesi İşletme Bölümü’nden 1999 yılında mezun olan Murat Erdör, Bahçeşehir Üniversitesi’nde “Stratejik Pazarlama ve Marka Yönetimi” üzerine master yaptı. 

Finans, hizmet ve enerji sektörlerinde yerli ve yabancı birçok şirkette çalıştıktan sonra uzun süre dijital pazarlama ve otomasyon konusunda dünyanın sayılı markalarından birisi olan Emarsys’de Türkiye Ülke Müdürlüğü görevini yürüttü. 

Emarsys’deki başarılarının ardından Türkiye’nin lider pazarlama platformu Euromessage Türkiye Genel Müdürü olarak çalışan Erdör, 20 senelik kurumsal hayata ara verip kendi firmasını kurdu. 

Kariyerine dijital dönüşüm danışmanı olarak devam eden Erdör aynı zamanda “Bilgi Paylaştıkça Güzel” temalı web sayfasıyla farklı konularda sektöre katkıda bulunuyor.

Satış / Pazarlama
ROPÖRTAJ
FINANS
MUHASEBE / HUKUK
PATRONA TAVSİYELER
ÜRETİM, KALİTE, TEDARİK
BÜYÜTEÇ
PAZARLAMA
İNSAN KAYNAKLARI

KOBİTEK - KOBİLERİN İŞ PORTALI
© 2001-2024

Facebook LinkedIn

KOBITEK.COM, bir TEKNOART Bilişim Hizmetleri Limited Şirketi projesidir.

2001 yılından beri KOBİlere ücretsiz bilgi kaynağı olma hedefi ile, alanında uzman yazarlar tarafından sunulan özgün bir iceriğe sahiptir.

Tüm yazıların telif hakları KOBITEK.COM'a aittir. Alıntı yapılabilir, referans verilebilir, ancak yazarın kişisel bloğu dışında başka yerde yayınlanamaz