Değişimdeki
logaritmik hız insanların yaşamlarını uzatırken şirketlerin yaşamlarını
kısaltıyor. Yeni teknolojiler, bilgideki artış insanların ömrünü uzatırken bu
hıza uyum sağlayamayan ve göreceli olarak değişimi teknolojiye göre daha yavaş
yaşayan sosyal yaşam, siyasi yaşam ve iş yaşamı, yıkıcı değişimin etkisi sonucu
sarsılıyor ve bu sarsıntılar da değişime uyum sağlayamayan şirketlerin hızla
ortadan yok olmasına neden oluyor.
“Yıkıcı değişim” sürekli olarak
önümüzdeki beklentileri engelliyor, vizyonumuzu ve gelecek öngörülerimizi
değiştirmemizi gerektiriyor. Bu nedenle de artık strateji, vizyon gibi
tanımlarda kullandığımız “uzun vade”
gittikçe kısalmaya başladı ve neredeyse 1 – 2 yıla indi.
Peki,
nedir bu yıkıcı değişim? Aslında yıkıcı değişim, “yıkıcı buluşların” sonucudur. Yeni bir pazar yaratarak yeni
değerler yaratan buluşlar, var olan pazarları ve değerleri zaman içerisinde
ortadan kaldırırlar, yani yıkarlar, yok ederler. Zaman içerisinde derken
hatırlamakta yarar var, bu “zaman”
da eskiye oranla sürekli olarak kısalıyor.
Sonuç
olarak da bu yıkıcı buluşlar yıkıcı değişimi doğruyor.
Dijital
fotoğraf teknolojisi, film teknolojisini hızla değiştirerek film pazarını,
beraberinde film kimyasalları pazarı ile analog fotoğraf makinası pazarını
hızla yok ederek ortadan kaldırmış, yıkmıştır.
Buna
bağlı olarak değişen baskı teknolojileri, bundan yirmi yıl önce var olan tüm
fotoğrafçılık teknolojilerini değiştirerek yok etmiş ve yıkmıştır.
Bu
değişim gerçekleşirken kendi teknolojilerine dalmış, müşterinin talepleri
doğrultusunda ürün geliştirme çabalarında olan birçok şirket ortadan yok olmuş,
müşterinin farkında bile olmadığı bir ihtiyacı yaratıp geliştiren ve sunan
şirketler onların yerini almaya başlamıştır.
Teknolojideki
değişim hızını artırdıkça yıkıcı değişim de hızlanmakta, kendini bu sürece
uyarlayamayan şirketlerin de yaşam süreleri eskisine oranla azalmaya devam
etmektedir.
Bunu
Fortune 500 listesinde çok rahat izlemek mümkün. İlk kez 1955 yılında yapılan
ilk 500 listesinde yer alan şirketlerden sadece 67’si 2011 yılında yapılan listeye girebilmiştir,
yani sadece % 13.4.
1955 yılındaki listede bulunan şirketlerin ortalama yaşı 58 iken, 2011 listesinde bulunan şirketlerin ortalama yaşı 13’ e inmiştir.
1954 doğumlu olan Karaca eğitimini Kadıköy Maarif Kolejini tamamladıktan sonar Virginia Polytechnic Institute and State University’de tamamlamıştır. 32 yıllık profesyonel yaşamının yaklaşık 15 yılını çeşitli ülkelerde, yabancı firmalarda üst düzey yöneticilik yaparak geçirmiştir.
Türkiye ve Azerbeycan'ın ilk yapı marketlerinin, Romanya ve Montenegro'nun ilk AVM'lerinin kuruluşunda yöneticilik yapan Karaca aynı zamanda Türkiye'deki ilk kitap ve müzik mağazalarının kuruluşunda da yer almıştır.
Önceki yıllarda Yeditepe Üniversitesi, İşletme Fakültesi’nde 2 dönem MBA dersi de vermiş olan Karaca halen Özyeğin Üniversitesinde Girişimcilik dersi vermekte, yönetim danışmanlığı yapmakta ve yönetim eğitimleri vermektedir.
KOBITEK.COM, bir
TEKNOART Bilişim Hizmetleri Limited Şirketi projesidir.
2001 yılından beri KOBİlere ücretsiz bilgi kaynağı olma hedefi ile, alanında uzman yazarlar tarafından sunulan özgün bir iceriğe sahiptir.
Tüm yazıların telif hakları KOBITEK.COM'a aittir. Alıntı yapılabilir, referans verilebilir, ancak yazarın kişisel bloğu dışında başka yerde yayınlanamaz