21 - 25 Nisan 2014 GCM Forex Haftaya Bakış Analizi

Bu yazıyı paylaş
X It! LinkedIn Facebook

“Piyasalar geçen hafta neleri konuştu?”

Geride bıraktığımız hafta küresel piyasaların gündeminde Asya’dan, Avrupa ve ABD’ye kadar birçok farklı gelişme yer aldı. Asya tarafında Çin’den gelen makro-ekonomik göstergeler öne çıkarken, Avrupa’da ise yine Ukrayna geriliminin takip edildiğini gördük. ABD için yatırımcılar, ülkenin Merkez Bankası’nın (FED) Başkanı Janet Yellen’ın konuşmalarını izlerken, dünyanın önemli şirketlerinin bilançolarını ve verilerini mercek altına aldı.

Asya kıtasında bu hafta Japonya Merkez Bankası (BOJ) Başkanı Kuroda’nın, daha öncekilere benzer ifadeler kullandığı konuşmaları ve merakla beklenen, Çin’in büyüme rakamı ağırlıklı olarak incelendi. Dünyanın en büyük ikinci ekonomisi beklentiler paralelinde yılın ilk çeyreğinde %7.4’lük büyüme kaydederken, hükümetin ekonomiye destek vereceği spekülasyonları da gündemdeki başlıklar arasında yer aldı. Merkez Bankası’nın (ECB) parasal genişleme uygulayabileceği söylentilerinin konuşulduğu Avrupa tarafında ise Ukrayna, yine öne çıkan konuların arasında izlendi. Rus askerlerinin Ukrayna’nın doğu şehirlerinde görüldüğü basına yansıyan haberler arasında yer alırken, Putin ise bu iddiaları yalanladı. Ölümlerin gerçekleştiği çatışmaların yaşandığına ilişkin haberler de yine dikkat çekti. Ancak konuyu tartışmak üzere Cenevre’de bir araya gelen Avrupa Birliği (AB), Rusya, Ukrayna ve ABD yetkililerinin temaslarında olumlu adımlar atılması, Ukrayna’ya ilişkin kaygıların bir miktar azalmasını sağladı. Ayrıca Avrupa endekslerinde, kıtadaki büyük şirketlerin bilanço sonuçlarının etkili olduğunu da belirtmekte fayda var.

ABD tarafında ise konut sektörünün zayıf, diğer rakamların ise genel olarak olumlu sinyaller verdiği ekonomik veriler ile birlikte, sektörünün öncüsü şirketlerin yılın ilk çeyreğine ait sonuçları izlendi. Bunun yanında FED Başkanı’nın konuşmaları gündemde yer alırken, Yellen, Merkez Bankası’nın ABD ekonomisini destekleme konusunda kararlı olduğunu ifade etmesi dikkat çekti. Bilançolar kısmında ise Google’ın sonuçları hayal kırıklığı yaratırken, Citigroup, General Electric ve Morgan Stanley gibi şirketlerin ise pay (hisse) başına karlarının beklentileri aştığı görüldü.

Gelişmiş ülke para birimleri karışında, Dolar endeksindeki yükselişin etkili olduğu görülürken, Yellen’ın konuşmalarının getirdiği iyimserlik gelişen ülke para birimlerine destek oldu. Altın tarafında genel olarak sakin bir işlem dönemi izlenirken, FED’in atacağı adımlara yönelik beklentilerin etkili olduğunu ifade edebiliriz. Buna karşılık Ukrayna gerilimi ham petrol fiyatı üzerinde hissedilirken, ABD’deki stokların son 13 yılın en büyük haftalık yükselişi kaydetmesi sert düşüşlere yol açtı. Ancak emtiada yukarı yönlü eğilim daha sonra yeniden kendini gösterdi. Sterlin ise, İngiltere’nin işsizlik oranının beklentilerin altında %6.9 olarak açıklanmasının desteği ile yükseliş kaydeden para birimleri arasında yer aldı. Haftanın son işlem günü ise birçok önemli ülke piyasasının “Kutsal Cuma” tatili nedeni ile kapalı olmasının etkisi düşük işlem hacimleri görülmesinde etkili oldu.

Haftanın fırsatı: “Euro Bölgesi – ECB Başkanı Draghi’nin Konuşması”; Son haftalarda, kullanacağı ifadeleri en çok merak edilen isimlerin başında hiç şüphesiz ki Avrupa Merkez Bankası (ECB) Başkanı Mario Draghi gelmektedir. Euro Bölgesi’nde enflasyon oranının çok düşük seviyelerde seyretmesi, ortak para birimini kullanan ülkelerin genelinde ekonomik aktivitelerin zayıf olduğuna işaret ediyor. Bu paralelde ECB’nin, para politikasını genişletme adına yakın bir tarihte yeni bir adım atabileceği beklentisi piyasalarda güç kazanmaya başlıyor. Söz konusu spekülasyonlar arasında Drahgi’nin bu hafta yapacağı konuşmanın da, küresel piyasa katılımcıları tarafından merakla beklendiğini ifade edebiliriz. Amsterdam’da “Merkez bankacılığının gelecek yirmi yılı” başlıklı bir konferansta konuşacak Başkan’ın, ECB’nin gelecekteki para politikalarına ilişkin bir ipucu verip vermeyeceği dikkatle izlenecek. Draghi’nin, yakın bir zamanda ECB’nin genişlemeci önlemler alabileceği yönünde yorumlanacak ifadeler kullanması Euro’da değer kayıplarına neden olabilir. Ancak Başkan’ın, ECB’nin bekle-gör politikasını sürdüreceğine dair sinyaller vermesi halinde ise kıtanın ortak para biriminde değer kazanımları ağırlık kazanabilir.

“Ekonomik takvimde öne çıkanlar”

ABD – Mevcut Ev Satışları; Geride kalan hafta içerisinde açıklanan ABD’nin konut sektörüne ilişkin rakamlar piyasaları tatmin etmedi. Yatırımcılar, imalat ve istihdam piyasalarının olumlu gidişatı konusunda ikna olmuşa benzerken, yapı ruhsatları ve konut başlangıçları istenen seviyelere ulaşamadı. Mevcut ev satışları rakamlarına göz attığımızda ise, verinin son altı aydır beklentileri yakalayamadığını ve son 4 aydır da 5 milyonun altında gerçekleştiğini görülüyoruz. Mart ayına ilişkin yayınlanacak göstergenin 4.57 milyon olan tahminlerden farklı gerçekleşmesi, Dolar ve ABD endeksleri üzerinde etkili olabilir.

Avustralya – Enflasyon Oranı (CPI); Çeyreklik bazda açıklanacak olan Avustralya’nın tüketici fiyat endeksi (CPI) verisi, Avustralya Merkez Bankası’nın (RBA) politikalarında etkili olabildiği için önem taşımaktadır. Ekim ayında %1.2 ile önceki veri olan %0.4 seviyesinden önemli bir artış kaydeden rakam, RBA’nın faiz indirimi fikrinden uzaklaşmasındaki önemli unsurlar arasında yer aldı. Bu paralelde ise ülkenin para biriminde yukarı yönlü hareketler, söz konusu süreç içerisinde hız kazandı. Ocak ayındaki data ise %0.8 ile beklentilerden daha az bir düşüş gösterdi. CPI verisinin %0.8 olan beklentilerin üzerinde açıklanması, Avustralya Doları’nda (AUD) değer kazanımları görülmesini sağlayabilecekken, tahminlerin altında kalacak bir rakam ülkenin para biriminde kayıplara yol açabilir.

Çin – HSBC Öncü İmalat PMI; Piyasaların risk algısını etkileyebilecek, HSBC tarafından açıklanan öncü imalat PMI verisi, bu hafta piyasaların merakla bekleyeceği ekonomik göstergeler arasında yer alacak. Son üç aydır, imalat sektöründe daralma olduğuna işaret eden 50 seviyesinin altındaki Çin verisi, Yeni Zelanda ve Avustralya gibi Çin’in önemli ticaret ortaklarının para birimleri üzerinde etkili olabilecekken, gelişmekte olan ülke varlıklarında da fiyat değişimlerinin yaşanmasına neden olabilir. Bu veri için iki senaryoyu ele almak gerekmektedir.

I. İlk olarak, verinin beklentilerin üzerinde açıklanmasının, AUD ve NZD (Yeni Zelanda Doları) gibi para birimlerinde pozitif, altında açıklanmasının ise negatif etki yapmasını bekleyebiliriz.

II. İkinci senaryoda ise, olumsuz gelen verinin, Çin hükümetinin ülke ekonomisine destek vereceği yönündeki beklentileri artırabileceğini değerlendirmeliyiz. Eğer piyasalar, bu gibi bir durumu fiyatlamayı seçerlerse, beklentinin altında gelen veri, AUD ve NZD’ye alımlar getirebilir. Dolayısı ile yatırımcıların bu ihtimali göz ardı etmemeleri faydalı olacaktır.

Çin verisinin piyasalardaki etkisini Avustralya ve Yeni Zelanda’nın para birimlerinde değerlendirmek isteyen yatırımcıların, ilgili para birimlerinin Dolar karşısındaki değişimlerini dikkate almalı daha faydalı olabilir.

Euro Bölgesi – Öncü İmalat PMI; Çarşamba günü Fransa, Almanya gibi ülkeler ve Euro Bölgesi geneli için açıklanacak imalat ve hizmet sektörlerine ilişkin öncü PMI verileri dikkatle takip edilecek önemli göstergeler arasında yer alıyor. Özellikle Almanya ve Fransa’nın imalat PMI verilerinin piyasalar tarafından daha yakından izleneceğini ifade edebiliriz. Verilerin Euro Bölgesi için olumsuz bir tablo oluşturması, Avrupa Merkez Bankası’nın (ECB) parasal genişlemeye yakın bir tarihte gidebileceği beklentilerini destekleyerek Euro’da değer kayıplarına yol açabilecekken, olumlu rakamlar ise kıtanın ortak para biriminde yükselişlere destek oluşturabilir.

İngiltere – Merkez Bankası Toplantı Tutanakları; İngiltere Merkez Bankası’nın (BOE) 10 Nisan’da tamamladığı para politikası toplantısının ayrıntılı tutanaklarında yatırımcılar daha çok, faiz ve toplam parasal genişleme için yapılan oylamalara dikkat edecekler. BOE, ayın başındaki toplantısında %0.50 olan politika faiz oranını ve 375 milyar Sterlin tutarındaki toplam parasal genişleme miktarını sabit bırakmıştı. BOE’nin Para Politikası Komitesi’ndeki (MPC) 9 üyenin tamamının da önceki aylarda olduğu gibi değişiklik yapılmaması yönünde oy kullanmış olması bekleniyor. Ayrıca tutanakların satır aralarında ada ülkesinin ekonomisi için yapılan değerlendirmeler Sterlin üzerinde etkili olabilir.

ABD – Yeni Ev Satışları; Geride kalan hafta konut piyasasına ilişkin yayınlanan veriler, beklentileri karşılamayarak yatırımcıların kafasında soru işaretleri uyandırmıştı. Bunun yanında geçen ay açıklanan yeni ev satışları verisi tahminlerin altında kalırken, önceki aya ilişkin rakam da aşağı yönde revize edilmişti. FED’in para politikasında alacağı kararlar üzerinde etkili olabileceği düşünülen rakam, aynı zamanda ABD ekonomisinin sağlığına ilişkin bilgiler verecek. Beklenti rakamından farklı gerçekleşecek datalar, ABD endekslerinde ve Dolar üzerinde sert değişimlere neden olabilir.

Yeni Zelanda – Merkez Bankası Toplantısı; Yeni Zelanda ekonomisinin momentum kazandığına yönelik sinyallerin arttığı gerekçesi ile Ocak ayında faiz artırım sinyali veren ülkenin Merkez Bankası (RBNZ), Mart ayı başındaki toplantısında 25 baz puanlık faiz artırımı yaparak politika faiz oranını %2.75’e çıkarmıştı. Yeni Zelanda Doları ise ABD Doları karşısında, faiz artırım beklentileri ile son 3 yılın en yüksek seviyelerine kadar tırmanırken, bunun yanında, RBA’nın, son toplantısındaki mesajları ile yeni bir 25 baz puanlık faiz artırımına gitmesinin beklendiği görülüyor. Banka’nın faiz artırımına gitmemesi durumunda ülkenin para biriminde (NZD) değer kayıpları görülebilecekken, RBA’nın 25 baz puandan daha fazla artırım yapmayı tercih etmesi halinde NZD’de yukarı yönlü hareketlerin ivmelendiği görülebilir.

Euro Bölgesi – Almanya IFO İş Ortamı Endeksi; Almanya ve dolayısı ile Euro Bölgesi için önemli ipuçları verdiği düşünülen IFO endeksi, yaklaşık 7 bin işletmeye yöneltilen sorular sonucu oluşturulan bir ankettir. Mevcut ve gelecek 6 ay içerisindeki ekonomik koşullara ilişkin düşüncelerini bildiren işletmelerin görüşleri, ekonominin durumunu doğru bir şekilde yansıttığı varsayımı ile Euro üzerinde de sert etkilere neden olabilmektedir. IFO Enstitüsü’nün açıklayacağı rakamın beklentinin altında gerçekleşmesi, Avrupa Merkez Bankası’nın (ECB) parasal genişlemeye yakın bir tarihte gidebileceği beklentilerini destekleyerek Euro’da değer kayıplarına yol açabilecekken, olumlu veriler ise kıtanın ortak para biriminde yükselişlere zemin oluşturabilir.

Türkiye – Merkez Bankası Faiz Kararı; Başbakan’ın faiz indirimi çağrısı sonrasında Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB) Başkanı Erdem Başçı’nın ifadeleri dikkatle izlenmişti. Başçı, kimsenin sert bir faiz indimi beklentisi içerisine girmemesi gerektiğinin altını çizerken, enflasyonun %5 olan hedefin üzerinde kaldığı sürece para politikasının sıkılaştırıcı kalmaya devam edeceğini belirtti. TCMB’nin Nisan ayı toplantısında faiz oranlarında herhangi bir değişiklik yapması beklenmezken, atılacak bir adım sürpriz olarak değerlendirilerek Türk Lirası’nda sert hareketlerin görülmesine neden olabilir.

ABD – Dayanıklı Mal Siparişleri; ABD ekonomisinin gidişatına ilişkin bilgiler verecek olan dayanıklı ve çekirdek dayanıklı mal siparişleri verileri, bu hafta küresel piyasa katılımcılarının yakından izleyeceği göstergeler arasında yer alacak. Aralık ve Ocak ayı için yayınlanan dayanıklı mal siparişleri verisinde, ABD’de görülen sert kış koşullarının etkisi hissedilmişti. Ancak Şubat verisi ise tahminlerin iki katı bir yükseliş gerçekleştiğini işaret ederek olumlu sinyaller verdi diyebiliriz. Taşıma faaliyetlerinin dışarıda bırakılarak hesaplandığı ve daha doğru bilgiler verdiği düşünülen çekirdek mal siparişleri ise Şubat ayında %0.2’lik yükseliş kaydetmişti. Yatırımcılar tarafından dikkatle izlenecek söz konusu rakamların olumlu bir tablo ortaya koyması Dolar’a yükselişler getirebilecekken, aksi durumda ise ABD’nin para biriminde kayıplar gözlemlenebilir. Aynı saatte istihdam talepleri verisinin de açıklanacağını göz ardı etmemek faydalı olacaktır.

ABD – İstihdam Talepleri; Geride kalan hafta 304 bin Amerikalının işsizlik maaşına başvuruda bulunduğunu gösteren istihdam talepleri verisi, beklentilerin altında olumlu açıklanmıştı. 19 Nisan ile biten hafta içerisinde ise 309 bin yeni başvurunun yapılmış olacağı tahmin ediliyor. Verinin beklentiden farklı olarak açıklanması ABD para biriminde değişikliklere neden olabileceği için yatırımcılar tarafından yakından takip edilecek.

Japonya – Enflasyon Oranı (CPI); Son haftalar içerisinde Japonya Merkez Bankası’nın (BOJ) ek parasal genişleme uygulayabileceği yönündeki spekülasyonların ülke basınında daha fazla yer almaya başladığını ifade edebiliriz. Nisan ayı ile birlikte satış vergisi artışının devreye girmesinin büyüme üzerinde baskı yapabileceği düşünülürken, BOJ’un da 2 yıl içerisinde %2 enflasyona ulaşma hedefinin zora girebilecek olması dikkatlerin Banka üzerinde yoğunlaşmasına ön ayak oluyor. Yayınlanacak enflasyon verilerinin beklentilerin altında kalması, BOJ’un yakın bir tarihte para politikasını daha da genişletebileceği yönünde beklentilerin artmasına destek olabilecekken, Yen’de değer kayıpları görülmesine zemin oluşturabilir. Ancak tahminlerden daha faza yükseliş kaydedecek enflasyon rakamları ise, BOJ’un aceleci davranmayacağı düşüncesi ile ülkenin para biriminde yukarı yönlü baskılar oluşmasına neden olabilir.

İngiltere – Perakende Satışlar; Mart sonunda açıklanan, Şubat ayına ilişkin İngiltere’nin perakende satış verileri tahminin üç katından daha fazla bir artışa işaret ederek Sterlin’de sert yükselişlerin görülmesini sağlamıştı. Bunun sonrasında %-0.4’lük bir düşüş kaydetmesi beklenen, Mart ayı için açıklanacak perakende satış rakamının tahminlerin üzerinde gerçekleşmesi, ülkenin para biriminde yukarı yönlü hareketleri destekleyebilecekken, öngörülenin altında kalacak veriler ise, Sterlin’de kayıplara yol açabilir.

ABD – Michigan Hassasiyeti; Geride kalan ay beklendiği kadar yükselmediği görülen Michigan Üniversitesi’nin hazırladığı ve tüketici güvenini ölçen endeks, ABD ekonomisi için dikkatle takip edilen önemli veriler arasında yer almaktadır. 11 Nisan’da açıklanan öncü gösterge 82.6 ile tahminleri aşarken, analistler söz konusu rakamda revize yapılacağını tahmin ediyorlar. Michigan hassasiyeti verisinin 83.6 olan beklentinin üzerinde gelmesi Dolar’a yükselişler getirebilecekken, tahminlerin karşılamayacak rakamlar, ABD’nin para biriminde kayıplara neden olabilir.

· 21 Nisan Pazartesi günü büyük ekonomilere sahip birçok ülke “Paskalya” tatili nedeni ile kapalı olacağı için önemli bir ekonomik takvim verisi bulunmamaktadır.

Önemli NOT: Analizler içerisinde söz edilen beklentiler ve ekonomik verilere ilişkin beklenti rakamları, 18 Nisan 2014 tarihinde saat 17:30’da tamamlanan çalışmalar sonucu belirlenmiştir. Beklentiler analist ve ekonomistlere yapılan yeni anketler, ya da piyasa dinamiklerindeki farklılaşmalar sonucu haftanın ilerleyen günlerinde değişiklik gösterebilmektedir. Bu nedenle hafta içerisinde GCM Forex Araştırma Departmanı tarafından hazırlanan günlük analizlerde güncellenebilecek beklenti ve beklenti rakamlarını takip etmeniz önem taşımaktadır.

EUR/USD ANALİZİ

Avrupa merkez bankası başkanı Draghi’nin Euro’nun değer kazanması durumunda gerekli adımları atacağını söylemesi sonrasında EURUSD paritesi kısmen satış baskısına maruz kalsa da bu baskı 1,3789 ile sınırlanmıştır. 1,3960 seviyesi altında kalan ve tepki satışı düşüncesiyle gerilemek isteyen EURUSD paritesi düşüşlerini 1,3660 ile sınırlandırması nedeniyle satış baskısı bir türlü devam edemedi. Çünkü haftalık grafiği incelediğimizde 7 Temmuz 2013’ten beri devam eden yükseliş trendi gücünü korumaktadır. Bu trendin şuan ki alt kanal noktası olarak da 1,3660 seviyesi belirlenmiştir. Bu bağlamda da parite 1,3660 üzerinde kaldığı müddetçe yükseliş baskısına devam etmek isteyebilir. Bu da yeniden 1,3960 direncinin test edilmesine katkı sağlayabilir. 1,3960 seviyesi ise orta vadeli yükseliş trendinin kontrol noktası olarak karşımıza çıkmaktadır. Eğer 1,4250 seviyesini konuşmak istiyorsak öncelikli olarak 1,3960 direncinin üzerine çıkmamız gerektiğini unutmamak gerekmektedir. Aksi takdirde 1,3960 – 1,3660 arasındaki bant hareketi bir müddet daha devam edebilir.

Destek: 1,3745-1,3660-1,3550

Direnç: 1,3865-1,3960-1,4100

GBP/USD ANALİZİ

“12 Kasım 2013 tarihinde başlayan yükseliş trendi günümüzde de devam etmekte ve kısa vadeli yükselişlerin devamı için önemli bir sinyal vermektedir. 89 günlük basit hareketli ortalama ise mevcut yükseliş trendini destekleyen en önemli gösterge olarak karşımıza çıkmaktadır.“

GBPUSD paritesi 17 Şubat 2014 tarihinde test etmiş olduğu 1,6820 seviyesini bu hafta yeniden test etti ancak üzerinde kalıcı olamadı. Özellikle yükseliş trendinde hareketlerin daha da güçlenmesi ve yükselişlerine devam ederek kanalın üst noktası olan 1,7050 direncini test edilebilmesi için 1,6820 seviyesi üzerinde günlük kapanış gerçekleştirmeye ihtiyaç vardır. Aksi takdirde parite de tepki satışları görebiliriz. Bu da 12 Kasım 2013 tarihinden beri devam eden yükseliş trendinde şuan ki alt kanal noktası 1,6650 seviyesinin yeniden gündeme gelmesine katkı sağlayabilir.

Özetlersek, bu hafta 1,6650 ve 1,6820 seviyeleri önemlidir. Alıcı ve Satıcıların işlem kararlarını daha doğru bir şekilde verebilmesi için günlük kapanışların 1,6820 seviyesinin üzerinde mi yoksa altında mı olduğu takip edilmelidir.

Destek; 1,6740-1,6650-1,6575

Direnç; 1,6840-1,6930-1,7050

USD/TRY ANALİZİ

Yerel seçimler sonrasında Türk Lirasının değer kazanması ile birlikte satış baskısının etkisini gösterdiği bir dönem içerisinde USDTRY kuru üzerinde ısrarla bahsetmiş olduğumuz kritik seviye olan 2,08884 seviyesine yaklaşmış ancak bu destek noktasını kıramayarak yeniden yukarı yönlü çıkış için önemli bir sinyal vermiştir. 2,0884 destek noktasından gerçekleştirilen bu dönüş USDTRY kurunun hafta içerisinde 2,1448 seviyesini test etmesine katkı sağladı.

Teknik olarak baktığımızda 2,0884 destek noktası üzerinde yükseliş baskısının devam etmek isteyeceğini ifade edebiliriz. Trendi görmemizi sağlayan en önemli göstergelerden birisi olan RSI (Göreceli Güç Endeksi) indikatörü mevcut yükselişi desteklemektedir. Özellikle de 40,20 seviyesi üzerinde kalmayı sürdürürse yukarı yönlü hareketler için önemli bir adım atılabilir ve bu tutum USDTRY kurunun 2,17 seviyesini test etmesine katkı sağlayabilir. Özetlersek 2,0884 destek noktası üzerinde yükseliş beklentimiz devam etmektedir. Bu yükselişlerin daha da netleşebilmesi için RSI indikatörünün 40,20 seviyesi üzerinde kalması önemlidir.

Teknik seviyeleri belirttikten sonra kur için bu haftanın en dikkat çekici haberine geçecek olursak 24 Nisan 2014 tarihinde TCMB’nin gerçekleştireceği “FAIZ KARARI” açıklaması önemlidir. Yurtdışında faaliyet gösteren önemli banka ve yatırım şirketleri her ne kadar TCMB’nin faizlerde herhangi bir indirime gitmeyeceğini ifade etse de başbakan Tayyip Erdoğan’ın faiz indirimi çağrısı gerçekleştirmesi önemli bir gelişmedir. Bu çağrının TCMB tarafından şimdilik desteklenip desteklenmeyeceği bu haftanın kur üzerinde daha agresif hareketlere maruz kalma ihtimalini de güçlendirmektedir. TCMB tarafından da başkan Erdem Başçı son açıklamalarında kimsenin sert bir faiz indimi beklentisi içerisine girmemesi gerektiğinin altını çizerken, enflasyonun %5 olan hedefin üzerinde kaldığı sürece para politikasının sıkılaştırıcı kalmaya devam edeceğini belirtmesi Nisan ayı toplantısında faiz oranlarında herhangi bir değişiklik yapmayacağı yönündeki ihtimalleri güçlendirmektedir.

Destek: 2,1200-2,1000-2,0884

Direnç: 2,1470-2,1700-2,2015

USD/JPY ANALİZİ

USD/JPY paritesinde, haftalık grafikte dikkatle takibini sürdürdüğümüz 100,72 – 101,20 bandının güncelliğini koruduğunu görmekteyiz. Seviyenin, aynı zamanda yükseliş kanalının (kırmızı) alt noktası durumundaki bu bandın üzerinde kaldığı müddetçe, yukarı yönlü baskıların hakim olma isteği devam edebilir. Gerçekleşebilecek yükselişlerin bollinger orta bandı üzerindeki 102,85 seviyesini geçmesi, 104,25 ve kanal üst noktası olan 104,45 seviyesinin hedeflenmesini sağlayabilir.

Beklentilerimizi düşüşe yönlendirebilmemiz için ise, hem pembe ile belirttiğimiz bandın hem de bollinger alt bandında bulunan 100,72 seviyesinin kırılması gerekmektedir. Bu durumda 99,14 seviyesinin hedeflenmesi olasıdır.

Not: Önümüzdeki hafta ABD’de birçok önemli verinin yanı sıra, bilanço açıklamaları da parite üzerinde etkili olabilir. Bunun dışında Japonya’nın en büyük sorunu olan enflasyon verileri de dikkatle takip edilmelidir.

Destek: 101,20 – 100.72 – 99,14

Direnç: 102,85 – 104,25 – 105,45

HAM PETROL ANALİZ

Tatil nedeniyle ham petrol fiyatlarında işlem yapılamayan bir son işlem günüyle haftayı kapatıyoruz. Perşembe günü, ham petrol stoklarının açıklanmasıyla beraber sert yükselişler gözlemlenmişti. Bu nedenle önümüzdeki hafta açıklanacak stok verileri ve ek olarak da fiyat üzerinde hafta boyu etkisi görülen Ukrayna gündemi dikkatle takip edilmelidir.

Teknik olarak incelediğimizde, mavi renkle belirttiğimiz orta vadeli kanalın, mevcut yükseliş kanalı (kırmızı) içerisinde fiyatın yönünü belirlemek açısından oldukça önemli olduğunu belirtmekte yarar var. Mavi renkle belirttiğimiz bu kanalın alt noktası olan 99,50 seviyesi üzerinde yükseliş baskılarının daha agresif ilerlediği dikkat çekiyor. Geride bıraktığımız haftada ichimoku bulutu üst sınırı (102,93) ile destek bulan yükseliş baskılarının, kanal üst noktası olan 108,15 seviyesini hedeflemesi beklenebilir. 108,15’in geçilmesi ise yukarı yönlü baskıların kuvvet kazanmasına yol açabilir.

Diğer yandan, fiyatlarda düşüş baskısını gündeme alabilmemiz için ise, 102,93 seviyesini kırması gerekmektedir. Bu durumda kısa vadeli tepki satışları gerçekleşebilir. Ancak gerçekleşebilecek bu düşüşlerin de devam şartının oluşabilmesi için, kanal alt noktası olan 99,50 seviyesinin kırılması şartı sağlanmalıdır.

Destek: 102,93 – 101,70 - 100,70

Direnç: 105,19 – 106,50 – 108,18

ALTIN ANALİZ

Altın fiyatları yeni haftaya Ukrayna ile ilgili gerginliği ile başladı ve yukarı yönlü hareketlerini 1330 seviyesine kadar sürdürdü. Ancak Ukrayna gerginliği ile ilgili gelişmelerin devam etmemesi, S&P500 ve Dolar endeksindeki güçlenme işaretleri ve son olarak da ABD 10 yıllık hazine tahvil faiz oranının yeniden toparlanma isteği Altın fiyatının 1330 seviyesinden 1286 seviyesine kadar gerilemesine katkı sağladı. Haftanın son işlem gününde Kutsal Cuma nedeniyle Altın işlem görmedi ve Perşembe günü gerçekleştirdiği kapanış (1294,88 seviyesinde) ile haftayı kapatmış oldu.

§ Altın fiyatının bundan sonraki hareketlerini incelerken bir yandan da Altın fiyatını etkileyen faktörlere göz atmak gerekir. Şuanda gündemimizde Ukrayna gerginliği, FED’in parasal genişlemeyi 2014 yılı sonuna doğru bitirme isteği, Dolar endeksi, ABD 10 yıllık tahvil faiz oranı ve ABD borsa endekslerinden S&P500 endeksi ile gerçekleştirdiği korelasyon yer almaktadır.

§ S&P500 endeksi ile Altın fiyatları arasında negatif bir korelasyon söz konusudur. Yani S&P500 endeksi değer kaybettikçe Altın fiyatı yükselmektedir. Son zamanlarda endekste tepki satışları mevcut ve Altın bu durumdan pozitif etkilenmektedir. Ancak 1791 destek noktası endeks için henüz kırılmış değil. Bu tutum endeksteki düşüşleri sınırlandırmakta ve Altın fiyatı bu durumdan negatif etkilenmektedir.

§ Dolar endeksi 81,55 – 79,15 arasındaki bant hareketine devam ediyor. 79,15 seviyesine yaklaştıktan sonra gerçekleştirdiği yükselişlerle yeniden 81,55 seviyesine yaklaşmak istiyor. Dolar’daki güçlülük Altın fiyatının yükselişlerini sınırlamaktadır. Bu bağlamda da 80 seviyesi üzerindeki olası hareketler Altın için negatif baskının devam etmesine katkı sağlayabilir.

§ ABD 10 yıllık tahvil faiz oranı uzun bir süredir %3,0 ile %2,5 seviyeleri arasında sıkışık seyrini sürdürmektedir. Tahvil faiz oranı ile Altın fiyatları arasında ters orantı söz konusudur. Yani tahvil faiz oranının yükselmesi altın için negatiftir. ABD 10 yıllıkların %2,60 seviyesinden başlatmış olduğu yukarı yönlü seyir de Altın fiyatındaki negatifliğin devamı için önemlidir.

§ FED başkanı Janet Yellen’in açıklamalarını incelediğimizde 2014 sonuna doğru parasal genişleme sonlanma ihtimali ve 2015 ortalarında ise faiz artırımı ihtimali gündemimizdedir. FED’in bu koşulları sağlayacak olması Altın fiyatlarının yeniden gerilemesine katkı sağlayabilir. Ancak bu tutum uzun vadeli bir bakış açısıdır. Kısa vadeli bu fiyatlamalar geçicidir.

§ Ukrayna ile ilgili gerginliğin yeniden çıktığı bir ortamda emtia fiyatları içerisinde özellikle Altın fiyatlarının etkilendiğini ve gerginlikten beslendiğini görmekteyiz. Bundan sonraki süreçte gerginliğin artması Altın için pozitif, gerginliğin azalması ise Altın için negatiftir. Şuanda da gerginliğin azaldığı en azından şimdilik görülmektedir.

Yukarıda Altın fiyatını etkileyen faktörler üzerinde durduk. Genel itibariyle belirtmiş olduğumuz faktörlerin hepsi Altın fiyatı üzerinde etkilidir ve Altın işlemi gerçekleştiren Forex katılımcıları bu gelişmeleri yakından takip etmelidir.

Teknik olarak Altın fiyatını incelediğimizde orta vadeli olarak 1330 – 1277 arasındaki hareketler dikkat çekici. Özellikle yeni hareketler görebilmemiz için bu bandın dışına çıkılması önemlidir. Özellikle 1180 mi yoksa 1400 mü hedef sorusunun cevabı için de yukarıda belirlemiş olduğumuz bant noktaları dikkatle takip edilmelidir.

Buna göre:

· Altın fiyatı 1180 seviyesini test etmek istiyorsa 1277 seviyesi altında işlem görmesi gerekmektedir.

· Altın fiyatı 1392 seviyesini test etmek istiyorsa 1330 seviyesi üzerinde işlem görmesi gerekmektedir.

Kısa vadeli olarak incelediğimizde ise 1307 seviyesi Altın fiyatının son zamanlarda test edip geçemediği bir seviyedir. Eğer Altın fiyatı 1307 seviyesi altında hareketlerine devam ederse bandın alt noktası olan 1277 destek noktası yeniden gündemimizde yer alabilir. 1307 direnç noktasının geçilmesi durumunda ise yukarı yönlü hareketler 1330 ile devam etmek isteyebilir.

Destek: 1277-1261-1240

Direnç: 1307-1330-1355

DAX30 ANALİZ

Dax30 endeksi uzun bir süredir (3 Kasım 213 tarihinden itibaren) 8972 ile 9800 seviyeleri arasında bant hareketine devam etmektedir. Avrupa merkez bankası başkanı Draghi’nin Euro’nun değer kazanması durumunda gerekli adımları atacağını söylemesi sonrasında endekste gerçekleştirilen satış baskısı ile yükseliş trendinin alt kanal noktası 9072 seviyesine yaklaşılmış ( 9101,7 seviyesi test edildi ) ancak mevcut trend bozulmamıştır. Yükseliş trendinin alt noktasından güç alarak yukarı yönlü çıkış gerçekleştiren endeks bu istek ile hafta içerisinde 9481 seviyesine kadar yükseldi ve haftayı 9461 seviyesinde kapattı. Haftalık grafikte yer verdiğimiz Bollinger bandının orta noktası olan 9426 üzerinde haftalık kapanış gerçekleştiren endeks yeni haftaya daha güçlü bir şekilde başlayarak bandın üst noktası olan 9800 direncini hedeflemek isteyebilir. Bu bağlamda da yeni hafta da öncelikle bollinger bandının orta noktası daha sonra da yükseliş trendinde kanalın alt noktası dikkatle takip edilmelidir. Çünkü bu destek noktaları üzerinde endeks için pozitif beklentimiz devam etmektedir.

Destek: 9426-9260-9072

Direnç: 9546-9640-9800

S&P500 ANALİZ

1803 seviyesine kadar geriledikten sonra düşüşlerini sınırlandıran ve yükseliş trendinde kanalın alt noktası olan 1795 desteğinden güç alarak yeniden yukarı yönlü atak gerçekleştiren endeks hafta içerisinde 1863,25 seviyesine kadar yükseldi ve haftalık kapanışı 1858 seviyesinde gerçekleştirdi. Yükseliş trendinin alt noktası olan 1795 seviyesi aynı zamanda da 13 Ağustos 2013 tarihinden itibaren trend görevi gören 150 günlük basit hareketli ortalama ile desteklenmiştir. S&P500 endeksinde teknik görünümü destekleyen bir diğer gelişme ise bu hafta ABD’li şirketlerin açıklamış olduğu bilanço raporlarıdır diyebiliriz. 1. Çeyrek bilanço raporlarını incelediğimizde ABD’li şirketlerin göstermiş olduğu performans S&P500 endeksindeki yükseliş isteğini desteklemiştir.

Yani haftaya geldiğimiz endeks için pozitif beklentimiz devam etmektedir. S&P500 endeksi eğer yükseliş trendinin alt kanal noktası 1795 destek üzerinde kalmayı sürdürürse yukarı yönlü hareketlerine devam etmek isteyebilir ve bu tutum yeni rekor seviyelerin test edilmesine katkı sağlayabilir. Özellikle de 1867 direnç noktasının geçilmesi ile alıcılar yeniden güçlenebilir. Bu bağlamda da yaşanılan olası geri çekilmeler (1795 üzerinde kaldığı müddetçe) alış fırsatı olarak değerlendirilebilir.

Destek: 1843-1822-1795

Direnç: 1867-1883-1900

GCM Forex Haftalık Bülteni Hazırlayanlar:

Başanalist: Kudret AYYILDIR - “EURUSD, GBPUSD, USDTRY, Altın, Dax30 ve S&P500 Analizi”
Analist: Sermet DOGAN – “Makro-Ekonomik Gelişmeler”
Yardımcı Analist: Umut TUNCER - ” Ham Petrol ve USDJPY Analizi”

NOT: Bu analizler GCM Forex’den izinsiz olarak yayınlanamaz, kaynak gösterilmeden kullanılamaz.

http://www.gcmforex.com/

Günlük piyasa analiz ve yorumları ücretsiz e-posta adresinize gelmesini istiyorsanız tıklayın ve formu doldurun.

Etiket: Haftalık Parite ve Emtia Analizi, GCM Forex, Kudret AYYILDIR, Sermet DOĞAN, Erdoğan TURAN, Umut TUNCER, Foreks, Forex, Forex Analizleri, Forex Makaleleri, Forex Yorumları, Teknik Analiz, Temel Analiz, EUR/USD Analiz, GBP/USD Analiz, USD/TRY Analiz, USD/JPY Analiz, Ham Petrol Analiz, Altın Analiz,

ücretsiz üye olun

1602 kere okundu

KOBİTEK - KOBİLERİN İŞ PORTALI

© 2001-2024

KOBİTEK.COM, bir TEKNOART Bilişim Hizmetleri Limited Şirketi projesidir.

2001 yılından beri KOBİlere ücretsiz bilgi kaynağı olma hedefi ile, alanında uzman yazarlar tarafından sunulan özgün bir iceriğe sahiptir.

Tüm yazıların telif hakları KOBITEK.COM'a aittir. Alıntı yapılabilir, referans verilebilir, ancak yazarın kişisel bloğu dışında başka yerde yayınlanamaz